20. Hukuk Dairesi 2015/15681 E. , 2017/3662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleştirilen dosya davalısı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı (birleştirilen dosya davalısı), ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 104 ada 10 parsel sayılı taşınmazına davalının elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalı (birleştirilen dosya davacısı), 104 ada 10 sayılı parselin kadastro tespitinin davalı (asıl davada davacı) adına yapıldığını, buranın eskiden beri yol olarak kullanıldığını bildirerek davalı adına olan tapunun iptali ve dava konusu yapılan kısmın yol olarak terkinini istemiştir.
Mahkemece, asıl dava reddedilmiş; birleştirilen dava ise kabul edilerek dava konusu taşınmazın yol olduğu saptanan ve bilirkişi raporu ve krokisinde (A) harfi ile ve kırmızı renkle gösterilen 7.85 m2 yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile haritasında yol olarak işaretlenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı (birleştirilen dosya davalısı) temyiz etmiştir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 16.10.2012 tarih ve 2012/9883 - 11973 E-K sayılı kararıyla “3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesinde ifade edildiği üzere yollar, paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık sözleriyle ispat edilen orta malı taşınmaz mallardandır. Bu gibi bir taşınmazın niteliğini tayin ve tespit ederken hiç kuşkusuz kanunda öngörüldüğü gibi mahalli bilirkişi veya tanık sözlerinden yararlanılabilir. Ancak, mahalli bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi açısından daha somut bir delil olan hava fotoğraflarından da yararlanılmalıdır. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ait hava fotoğrafları sağlanarak yerinde yeniden harita mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif yapılmalı, en eski tarihli hava fotoğraflarında krokide (A) harfi ile gösterilen yerin ne şekilde nitelendirildiği tespit edilmeli, böylelikle yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenerek istem bunun sonucuna göre bir karara bağlanmalıdır” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu “dava konusu yer ve önündeki patika yolun hava fotoğrafında makilik-çalılık olarak görüldüğü ve ... alanı içerisindeki açıklık alanın üzerinde yer aldığı, mevcut patika yolun hava fotoğraflarında görülmediği” gerekçesiyle asıl dava ve birleştirilen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm eldeki temyiz incelemesine konu dosya davacısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere hakim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (6100 sayılı Kanunun m. 24/1). Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26/1). Somut olayda, davacı veya davalı taraf ... iddiasında bulunmamış olup, dava konusu taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğuna dair bir iddia/dava ve talep yoktur. Temyiz incelemesine konu davada, davacı gerçek kişi davalı gerçek kişiye husumet yönelterek tapuda adına kayıtlı olduğunu belirttiği taşınmaza davalı tarafından müdahelede bulunulduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesini istemiştir. Davanın niteliğine göre, mahkemece davacının talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, talebin aşılarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Mahkemece yapılması gereken, birleşen tapu iptal ve tescil davası yönünden kurulan hükmün temyiz edilmediği de gözetilerek, işin esasına girilip toplanan deliller hüküm kurulmasına yeterli ve elverişli ise dosyada bulunan delillere göre, mahkemece toplanması gereken delil olduğu değerlendirilirse, bu deliller toplanarak ve toplanan tüm deliller değerlendirilerek dava konusu olan el atmanın önlenmesi talebi hakkında bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı-birleştirilen dosya davalısı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/04/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.