20. Ceza Dairesi 2017/66 E. , 2017/6887 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Önceki hükümde direnmek suretiyle mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Ceza Genel Kurulu"nun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda uygulama yapmak, bozmadan sonra yapılan inceleme, araştırma ve yeni kanıtlara dayanarak hüküm kurmak, bozma nedeni veya nedenlerini tartışmak, ilk kararda yer almayan daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak, hükümde değişiklik yapmak suretiyle verilen direnme kararı özde direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karar olduğu ve Mahkemece, Dairemizin 29/06/2015, 2015/11993 esas ve 2015/2589 karar sayılı bozma kararına karşı direnildiği belirtilmiş ise de; direnme kararında bozma nedenlerinin tartışılmış olması, ilk kararda yer almayan daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurulması karşısında, karar, şeklen direnme gibi görünse de özde ilk karar niteliğinde olduğundan, direnme kararının bozmaya eylemli uyma olarak kabulü ile temyizen inceleme görevinin Dairemize ait olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Kovuşturma aşamasında istinabe yoluyla alınan savunmalarında, hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını talep eden ve suç tarihinde sabıkası bulunmayan sanığın, şahsi ve sosyal durumu ile ilgili dosyada herhangi bir araştırma tutanağı bulunmadığı da dikkate alındığında:
a)"Şahsi ve sosyal durumu, geçmişi" şeklinde yetersiz ve dosya kapsamıyla uyuşmayan gerekçelerle hakkında TCK 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b)"Bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde kanaat oluşmadığından"şeklindeki açıklanıp somutlaştırılmayan gerekçe ile "TCK"nın 51. maddesi
uyarınca ertelemeye yer olmadığına" karar verilmesi ve sanık hakkında CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılmaması,
2)24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/b maddesinin uygulanmaması ve TCK"nın 53/1. maddesi uygulanırken, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun, sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoy dışındakiler bakımından ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 07/12/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.