19. Hukuk Dairesi 2016/1229 E. , 2016/10904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş, karşı taraftan kimse gelmemiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının icra takibine konu ettiği toplam 30.000 TL bedelli iki adet bono karşılığında taraflar arasında Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/4 E. sayılı dava dosyasında davalının cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 21.07.2011 tarihli fatura içeriği malların müvekkili firmaya teslim edilmediğini, bu faturanın ... adresindeki başka bir firma adına düzenlendiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında mal veya hizmet satımına ilişkin herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, iş bu senetlerin dava dışı ..."daki firmadan kereste ithali için teminat amaçlı olarak davalı firmaya verildiğini, bedeli davalı firmaya havale edildiği halde senetlerin iade edilmediğini, müvekkilinin davalı firma ve irtibatlı olduğu ..."daki firma tarafından dolandırıldığını ileri sürerek icra takibine konu senetler sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takip sırasında tahsil edilmesi halinde bedelinin istirdadına, kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bu dava açılmadan önce davacının Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı konuda dava açmış olması sebebiyle derdestlik itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacı tarafından davalı ile arasında olan ticari ilişki sebebiyle verilen dava konusu iki adet bononun, davalı şirket kayıtlarında yer aldığı, bu senetlerin davalıya teminat senedi olarak verildiğini ortaya koyan kayıt ve belge bulunmadığı, davacının bu senetlerden dolayı borçlu olmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine konu “malen” kaydı bulunan davacının borçlusu davalı şirketin lehtarı olduğu iki adet bono bedelinin ödendiği ve bedelsiz kaldığı iddiasıyla İİK"nın 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Taraflar arasında daha önce Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülen 2013/4 E. sayılı dava dosyasında davacının eldeki dava konusu iki adet bono sebebiyle iş bu senetlerin ödendiği iddiasıyla borçlu olmadığının tespitini aynı icra takip dosyası yönünden talep ettiği, mahkemece 17.09.2013 tarihli ve 2013/4 E.-433 K. sayılı karar ile davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmiş ise de bu kararın henüz kesinleşmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 114/1-i maddesi gereği derdestlik dava şartları arasında sayıldığından mahkemece aynı Yasa"nın 115. maddesi uyarınca re"sen gözetilecektir. Somut olayda Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yukarıda değinilen dava dosyasının eldeki dava dosyası yönünden derdestlik teşkil edip etmediği üzerinde değerlendirme yapılarak karar yerinde tartışıldıktan sonra bir hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.