2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7958 Karar No: 2017/10979
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/7958 Esas 2017/10979 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/7958 E. , 2017/10979 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Çeyiz ve Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşannma davası ve fer"ileri ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece ortak çocuk 26.03.2009 doğumlu Tali’nin velayeti anneye verilmiştir. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocuğun üstün yararıdır. Buna göre 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, tarafların yaşadığı ortamda inceleme yapılmak suretiyle rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel durumlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, ortak çocuğun idrak çağına geldiği anlaşılmakla çocuğun mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin kendisinden sorulması ve diğer deliller de gözönüne alınarak ebeveynlerinden, hangisi yanında kalmasının ortak çocuğun menfaatine olacağının tespit edilmesi ve velayet konusunda bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir 3-Mahkemece ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına karar verilmiş ise de ortak çocuğun dava tarihinde ve yargılama sırasında davacı-karşı davalı baba yanında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ortak çocuk için dava tarihinden itibaren değil, anneye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren tedbir nafakası tayin edilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden başlatılmış olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.