Esas No: 1995/12
Karar No: 1995/14
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 1995/12 Esas 1995/14 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 1995/12 E. , 1995/14 K.- AHVALI ŞAHSIYEYE ILIŞKIN DAVANIN, ADLÎ YARGI YERINDE GÖRÜŞÜLMESININ GEREKTIĞI HK.
- NÜFUS KANUNU (MÜLGA) (1587) Madde 46
- NÜFUS KANUNU (MÜLGA) (1587) Madde 11
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
OLAY: Davacı, doğum tarihinin 1962 olduğunu, doğumunu takiben nüfusa kaydedilmeyerek kendisinden önce doğan ve daha sonra ölen ve nüfusa ölüm kaydı düşülmeyen kız kardeşinin nüfusunu taşıdığını, nüfustaki tescil tarihinin 24.5.1954 olması nedeniyle tescil davası açamadıklarını ileri sürerek, nüfus kaydının düzeltilerek, 1962 doğumlu olarak kayda geçirilmesi istemiyle 18.10.1993 tarihinde adlî yargı yerinde dava açmıştır. Diyarbakır Asliye 1. Hukuk Mahkemesi; 18.11.1993 gün ve 502-542 sayıyla: Eda davası açılabilecek durumdayken tespit davası açılamayacağı gibi, idarenin davacıyı nüfusa kaydetmemesi durumunda açılacak davada idare mahkemesinin yetkili olacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararı temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı, aynı istekle 20.6.1994 tarihinde idare mahkemesine başvurmuştur. Diyarbakır İdare Mahkemesi: 29.12.1994 gün ve 538 sayıyla: Medeni Yasa’nın 38., 1587 sayılı Nüfus Yasası’nın 11. ve 46. maddeleriyle, Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin 174. maddeleri uyarınca, nüfus kayıtlarının tashihine ilişkin davanın görüm ve çözümünün adlî yargı yerine ait olduğuna, ancak adlî yargı yerince daha önce görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesi uyarınca, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiş, idare mahkemesi dosyası Mahkeme Başkanının 17.3.1995 gün ve 94/538 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir. İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü Selçuk Tüzün’ün Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Özcan Aksoy, Nursel Aymakoğlu, Nurşen Çatal, Osman Şimşek ve M. Hayri Öztan’ın katılmaları ile yaptığı 17.4.1995 günlü toplantıda, Raportör-Hâkim Ayten Anıl’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan M. İlhan Dinç’in adlî yargı yerinin görevli olduğu yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusundaki sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, önce doğup ölen kardeşinin nüfusunu taşıdığını ileri süren davacının, nüfus kaydının kendi doğum tarihine göre düzeltilmesi istemine ilişkindir. Medeni Yasa’nın 38. maddesinde: “Hâkimin hükmü olmadıkça ahvali şahsiye sicilinin hiçbir kaydı tashih edilemez.” denilmekte, 1587 sayılı Nüfus Yasası’nın 11. maddesi de benzer bir hükme yer vermiş bulunmaktadır. Nüfus Yasası’nın 46. maddesinde de: “yaş ad, soyadı ve kayıt düzeltme davaları, ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde, Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus Baş Memuru veya Nüfus Memuru huzuruyla görülür ve karara bağlanır.” hükmü yer almaktadır. Davalarda, nüfustaki eski bir kaydın terkini ile doğum kaydının yapılması istenilmektedir. Bu ise, ahvali şahsiyeye ilişkindir. Açıklanan Yasa hükümleri karşısında bu konudaki davalar adlî yargının görevine girdiğinden, Diyarbakır İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulüyle, Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın adlî yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Diyarbakır İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Diyarbakır Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 18.11.1993 günlü, 502-542 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, üyelerden Şükrü Kaya Erol, Özcan Aksoy’un karşı oyları ve oyçokluğuyla, 17.4.1995 gününde kesin olarak karar verildi. KARŞI OY YAZISI Davacı M.K. (K.), 1962 yılında doğduğunu, nüfusa kayıt yapılmadığını, kendisinden önce ölen kardeşinin nüfus kaydını taşıdığını ileri sürerek ölü kardeşine ait kaydın terkini ile kendisinin yeniden nüfusa kaydedilmesini istemiştir. İddiaya göre, davacı nüfusta kayıtlı değildir. Nüfusta kayıtlı olmayan kişinin nüfusa kaydı idari yolla mümkündür. Bunun için mahkeme kararı gerekmez. Nüfusta kayıtlı olmayan kişinin ölen kardeşinin nüfus cüzdanını taşımız olması onun nüfusa kayıtlı olduğunu göstermez ve nüfusa kayıt edilebilmesi de daha önce ölen kardeşinin nüfustaki kaydının silinmesine bağlı değildir. Bunlar birbirinden ayrı idari işlemlerdir. Davacının amacı nüfusa kayıt yaptırmak olduğuna ve nüfusta da kaydı bulunmadığına göre ahvali şahsiye kaydının düzeltilmesi diye bir davadan bahsedilemez. Burada Medeni Kanunun 38. maddesinde sözü edilen türden bir dava yoktur. Bu nedenle davanın çözümü idari yargının görevine girdiğinden sayın çoğunluğun oluşturduğu karara katılmıyoruz. Üye Üye Şükrü Kaya Erol Özcan Aksoy
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.