20. Ceza Dairesi 2017/93 E. , 2017/6883 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Hüküm fıkrasının uyuşturucu maddelerin müsaderesine ilişkin bölümde uygulama
maddesinin TCK’nın 54. maddesinin 4. fıkrası yerine TCK’nın 54. maddesinin 1. fıkrası olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
2-Hüküm fıkrasının uyuşturucu maddelerin müsaderesine ilişkin bölümünde yer alan "TCK"nın 54/1 maddesi gereğince” ibaresinin çıkarılarak yerine "TCK’nın 54/4. maddesi gereğince" ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin soruşturma aşamasındaki beyanlarını yargılama aşamasında kabul etmediği, soruşturma aşamasındaki beyanların ise herhangi bir delille desteklenmeyip soyut beyandan ibaret olduğu, sanıktan herhangi bir uyuşturucu madde ele geçmediği, teknik ve fiziki takip ile uyuşturucu alım-satımına katıldığı da tespit edilemediğinden; atılı suçu işlediğine ilişkin, her türlü kuşkudan uzak, savunmasının aksine mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
C- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez esrar satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım -satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/06/2013 gün ve 1441-303 sayılı kararı gereğince; sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Kadıköy 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/458 Esas- 2008/1011 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyeti, TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesinin ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip, hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
4-Hüküm fıkrasının uyuşturucu maddelerin müsaderesine ilişkin bölümde uygulama maddesinin TCK’nın 54. maddesinin 4. fıkrası yerine TCK’nın 54. maddesinin 1. fıkrası olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 07.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.