19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/14002 Karar No: 2020/12880 Karar Tarihi: 15.10.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14002 Esas 2020/12880 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, bir Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir ve suç 5607 Sayılı Kanuna Aykırılıktır. Sanık mahkum edilmiştir. Temyiz isteği reddedilmiştir ve dosya incelenerek işin esasına geçilmiştir. Kararın sanık lehine olan 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi ile ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, dava konusu eşyanın müsaderesine karar verilmesi gerektiği ve hak yoksunluklarına hükmedilmesi durumunda yeniden değerlendirme yapılması zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ve 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/14002 E. , 2020/12880 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 2- Dosya kapsamına göre; dava konusu eşyanın, nakil vasıtasının yüküne göre miktar ve hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturmadığı gibi müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçları doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete de aykırı olacağı dikkate alınarak, iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi, 3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.