11. Hukuk Dairesi 2015/13084 E. , 2017/1156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/05/2015 tarih ve 2014/113-2015/107 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “AUTOLITE”, “FRAM”, “PRESTONE” ve “HOLTS” markaları altında motorlu taşıtlar için hava ve yağ filtresi/ buji, antifriz ürettiğini, şirket yapılarının değişmesine bağlı olarak 1936 yılından beri tescilli 337799 no’lu, “FRAM” markasının 2011 yılında müvekkili şirkete devredildiğini, anılan markanın Türkiye’de de 1989 yılından beri tescilli olarak sahibi olduğunu, davalının daha önce müvekkili ile ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, bu ilişkinin sona ermesinden sonra müvekkili şirket markalarında değişiklikler yaparak oluşturduğu markaları ve endüstriyel tasarımları adına tescil ettirdiğini, davalının müvekkilinin eski ticaret unvanındaki “ALLIED” ibaresini de ekleyerek “ALLIEDFRAM” markasının tescilini sağladığını, aynı ibarenin pek çok kez tekrar edilmesi suretiyle oluşturulmuş bir ambalaj tasarımının tescili için de başvuruda bulunduğunu, tasarımın müvekkili markası kullanılarak oluşturulduğunu, davalının ürettiği filtreler üzerinde, kataloglarında müvekkiline ait “FRAM” markasını kullandığını, davalıya mütecaviz faaliyetlerine son vermesi ve tescillerini iptal ettirmesi için gönderilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını, dava konusu marka ile müvekkili markası iltibas yaratacak derecede benzer olduğu gibi, kapsamlarındaki malların da aynı ya da çok benzer olduğunu, davalı adına tescilli 2009/02262-1 ve 2012/02571 sayılı endüstriyel tasarımların da yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşımadığını, kötüniyetli olduğunu, davalı kullanımlarının haksız rekabete sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davalı adına tescilli 2008/59491 no’lu, “ALLIERFRAM” markası ile 2009/02262-1 ve 2012/02571 sayılı endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğünü, müvekkilinin tescilli “FRAM” ve “F FRAM logo” markaları ve bu markaların üzerinde kullanıldığı ürünlere iltibas yaratan ürünler ile bunlara ilişkin tanıtım ve her türlü malzemenin kullanılması neticesinde ortaya çıkan marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ile hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, “ALLIED” kelimesinin birleşik, müttefik anlamına geldiğini, “FRAM” ibaresinin bir kısaltma olarak marka içerisinde kullanıldığını, anılan ibarenin aynı zamanda otomobil filtresi ve geri dönüşümlü mekanik parçalarının genel ismi olduğunu, davacının “FRAM”, “ALLIED” veya “FRM” ibareli herhangi bir tasarım tescilinin bulunmadığını, müvekkilinin tescilli marka ve endüstriyel tasarımını kullanmasının hukuka aykırı olmadığını, turuncu renginin filtre ham maddesi olan poliüretanın rengi olduğundan seçildiğini, davacı ambalajları ile müvekkiline ait ambalajların benzer olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markalarının esas unsurunun “FRAM” ibaresi olduğu, anılan ibarenin bir anlamı bulunmadığı, tescil edildiği ürünlere tamamen yabancı, sonradan oluşturulmuş kelimelerin esas unsurunu oluşturduğu markaların güçlü markalar olarak nitelendirildiği ve koruma alanlarının geniş olduğu, davalı markasının “ALLIEDFRAM” ibaresinden oluştuğu, “ALLIED” kelimesinin İngilizce’de birleşik anlamına geldiği, davalının hiçbir anlamı olmayan ve sektörde tasviri bir kullanımı bulunmayan “FRAM” kelimesine markasında neden yer verdiğine ilişkin kabul edilebilir, geçerli bir açıklama getirmediği, sektörde uzun süredir var olan bir firmanın markası olan kelimenin, aynıyla başka bir kelime ile kullanılmasının iltibasa yol açacağının açık olduğu, ek olarak getirilen “ALLIED” ibaresinin, markanın kullanıldığı ürünün, davacı şirketin farklı bir ürünü olarak algılanmasına sebep olabileceği ancak, hiçbir şekilde markalar arasındaki iltibas ihtimalini ortadan kaldırmadığı, davalı marka kapsamındaki “motorlu kara taşıtları ve taşıtlar için motorlar, parçalar , motorsikletler, mopetler dahil deniz taşıtları ve parçaları, motorları hariç hava taşıtları ve parçaları motorları hariç” ürünlerinin davacı marka tescillerindeki ürünler ile benzer olup, diğer ürünler bakımından iltibasa sebep olabilecek bir benzerliğin bulunmadığı, davalının haksız yararlanma kastı olmaksızın, tamamen tesadüfi olarak davacı markasının benzerini, otomotiv ve makine sektörüne ait ürünlerde tescil ettirdiğini söylemek mümkün olmadığından tescilin kötüniyetli olduğu, davacı tarafından 24/07/2014 tarihinde gerçekleştirilen tedbir icrasına ilişkin görsellerde, davacı markasının ürün ambalajlarında kullanıldığının görüldüğü, davalının kendi tescilli markası dışında gerçekleştirdiği bu kullanımın, davacının marka tescilinden kaynaklanan hakkını ihlal ettiği ve haksız rekabete neden olduğu, davalının 2009 02262-1 tasarım tescilli ambalaj deseninde yazılı olan "FRAM" markasının, davacının ambalajlarında kullandığı "FRAM" markası ile aynı şekilde yazıldığı, görsel açıdan iki firmanın hem markası hem de markanın yazımının 2009 02262-1 tasarım tescilli ambalaj deseninde benzer olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının 2008/59491 no’lu, “ALLIEDFRAM” ibareli markası ile 2009/02262-1 no’lu ve 2012/02571-3 no’lu endüstriyel tasarımlarının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine, davalının, davacıya ait tescilli 1995/86918 ve 1989/103026 no’lu markalara benzer ve karıştırma ihtimali yaratan işaretleri ürün ve ambalajlarında tescilli markası dışında kullanımı nedeniyle haksız rekabetinin ve marka hakkına tecavüzünün tespiti ve önlenmesine, hükmün kesinleşmesinini müteakip “FRAM” ve “F FRAM” ibarelerinin söz konusu ürün ve malzemelerden çıkarılması mümkün ise çıkarılmasına aksi takdirde imhasına ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkemece hükümsüz kılınan 2009/02262-1 sayılı tasarım üzerinde davacıya ait tescilli markayı oluşturan işaretin yer alması nedeniyle söz konusu tasarım davacının marka hakkına tecavüz niteliğinde olup, tecavüzün hukuki sonuçlarının ortadan kaldırılması bakımından tasarımın hükümsüzlüğe karar verilmesinde mahkemece ulaşılan netice itibariyle bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davalı adına tescilli tasarımların hükümsüzlüğü ile marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ile hükmün ilanı istemlerine ilişkindir. Mahkemece dava konusu 2012/02571-3 no’lu tasarım yönünden de hükümsüzlük kararı verilmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı olarak gerekçe gösterilmeksizin hüküm tesisi doğru olmadığından, işbu tasarıma yönelik kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Ayrıca, uyuşmazlık konusu 2012/02571-1 ve 2 no’lu tasarımlarda kullanılan desen dışındaki “A-FRM” harflerinden oluşan işaretlerin markasal unsur niteliğinde olduğu ve davacı adına tescilli “FRAM” markası ile iltibas oluşturduğu, bu suretle söz konusu tasarımların da tecavüz teşkil ettiği ileri sürüldüğüne göre, anılan tasarımların davacının tescilli marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı hususu da tartışılarak hasıl olacak sonuç çerçevesinde hükümsüzlüklerine yönelik talebin değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak anılan tasarımlara yönelik davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 28/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.