19. Hukuk Dairesi 2016/2074 E. , 2016/10896 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... gelmiş, başka gelen olmadığından duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin marketler grubunu işlettiğini, davalılar ... ve ...’in ... bölge bayii olarak faaliyette bulunduklarını, diğer davalıların da çalışanları olduğunu, müvekkili şirket ile ... bölge bayi arasında yıllardan bu yana süreden ticari bir ilişki bulunduğunu, bölge bayiiden gelen malların müvekkili şirketin merkez ve şubelerine irsaliye ile teslim alındığını, ancak tesadüf eseri davalı bayi tarafından düzenlenen faturalarda oynama ve tahrifat yapıldığının bazen de eksik mal teslim edildiğinin fark edildiğini, gerçekten giriş yapılan mal ile çıkan mal arasında fark olduğunu, davalı bayiinin çalışanı diğer davalı ...’ın pişmanlık duyarak itirafda bulunduğunu, müvekkili şirketin zarar gördüğünü, davalılar hakkında dolandırıcılık suçundan ceza yargılamasının sürdüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 86.121,22 TL nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin fatura düzenleme yetkisinin bulunmadığını, ceza yargılamasında beraat ettiğini, davacının işlettiği marketlerde mal sayımı yapmadığını, kusurlu olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, bayiliğin müvekkili ... adına kayıtlı olduğunu, dolayısıyla müvekkili ...’e husumet düşmediğini, ceza davasında müvekkillerinin her ikisinin de beraat ettiklerini, davacının mal ve stok durumunun tespitini yapmadığını, kusurlu olduğunu, müvekkili çalışanı davalı ...’ın evrakta sahtecilik suçu nedeni ile ceza aldığını, müvekkilinin haksız fiili önleme ya da kontrol etme gibi bir imkanının bulunmadığını, adı geçen davalının davacının zararını fazlası ile karşıladığını, müvekkilinin çalıştıran olarak çalışanı davalı ...’ın haksız fiil eyleminden sorumlu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davalılar Ahmet ve ...’in işveren olarak yapılan işlemlerden haberdar olduklarını, davacının zararını fazlası ile karşıladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., olayla ilgisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davalı ... tarafından eşi olan davalı ... adına kayıtlı bulunan işletmenin tüm işlemlerinin yürütüldüğü, her iki davalının istihdam edenin sorumluluğu kapsamında zarardan sorumlu oldukları, tahrifata konu faturalardan dolayı davacının zararının 16.064,04 TL olarak tespit edildiği, davacının zararın oluşumuna kusurlu olarak katkıda bulunduğundan takdiren %40 müterafik kusur indirimi yapıldığı, ortaya çıkan zarar miktarının davacının da kabulünde olan ve davalı ... tarafından ödenen miktarın altında bulunduğundan davalılar ..., ,,, ve ,,, için zarar miktarının davadan önce karşılandığının kabulü gerektiği, diğer davalılar yönünden zarardan dolayı kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.