Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2066 Esas 2016/10889 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2066
Karar No: 2016/10889
Karar Tarihi: 16.06.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2066 Esas 2016/10889 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/2066 E.  ,  2016/10889 K.
"İçtihat Metni"


TARİHİ : 30/03/2015
NUMARASI : 2014/1273-2015/301
DAVACI : ...
DAVALI :...

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. .."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında müvekkilinin sahibi olduğu .. adlı ürünün dağıtım ve pazarlanması amacıyla 5 yıl süreli sözleşme düzenlendiğini, sözleşme uyarınca davalının müvekkiline aylık en az 4000 TL satış cirosundan pay ödemesi gerektiğini, sözleşmede ayrıca davalı tarafından müvekkilinin kullanımına tahsis edilen araçla taşınmazın talebi halinde müvekkiline devredileceğinin hükme bağlandığını, sözleşmeyi ihlal etmesinden dolayı davalının önce uyarıldığını, ancak bu uyarıdan sonuç alınamayınca sözleşmenin feshedildiğini belirterek sözleşmenin yürürlükte kaldığı 7 aylık süredeki satış cirosundan müvekkilinin payı 28.000 TL keşif ve bilirkişi marifetiyle tespit edilecek araç bedelinden şimdilik 10.000 TL taşınmaz bedelinden 10.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının patent sahibi olmadığı gibi, ürün siparişlerini zamanında ve gereği gibi yerine getirilmeyerek temerrüde düştüğünü, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre araç ve taşınmaz mülkiyetinin nakli borcunu doğuran sözleşmelerin resmi şekil şartına tabi olup davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmediğinden geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı cezai şartın da geçersiz olduğu, dolayısıyla davacının talebinin dinlenir nitelikte bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Taraflar arasında 16.11.2012 tarihinde imzalanan "tek distribütörlük sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin 6.1 maddesi "Üreticiye, aylık 4.000 TL"den az olmamak üzere, ürünün satış cirosunun %13"ü tutarında pay ödenecektir. Ödemeler her hafta cuma günü, kasanın elverişli olması kaydıyla, 1.000 TL olarak yapılacak, aylık ciro tutarının fazla kuru, ayı takip eden ilk cuma günü yapılacak ödemeye ilave edilecektir."şeklindedir. Davacı, dava dilekçesinde diğer taleplerinin yanında anılan madde uyarınca 28.000 TL istemiştir.Mahkemece, davacının bu kalem isteği konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece davacı yanın anılan bu isteği yönünden sözleşmenin 6.1. maddesi üzerinde durularak deliller değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.


SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.