12. Ceza Dairesi 2018/1186 E. , 2019/9805 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan TCK"nın 85/1, 22/3, 31/3, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle öldürme suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılama sonucundaTürk Ceza Kanununun 85/1, 22/3, 31/3, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 3 yıl süre ile denetim süresine tâbi tutulmasına dair Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2012 tarihli ve 2010/562 esas 2012/258 karar sayılı kararının 29/03/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içerisinde 06/04/2013 tarihinde “hırsızlık” suçunu işlediği ve Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, kararın kesinleştiği, ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli, 2014/514 esas, 2015/768 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Ceza Muhakemesi Kanununun 230/2. maddesinde aynı Kanunun 223. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerden hangisine dayanıldığının delilleri ile birlikte gösterilmesi gerektiği, 232/6. maddesinde ise mahkeme tarafından verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. İncelenen dosya kapsamına göre; somut olayda, iddia, savunma ve kabul ile kabulü sağlayan delillerin gösterilmemesi suretiyle gerekçesiz hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.