Esas No: 2021/28406
Karar No: 2022/5162
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/28406 Esas 2022/5162 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/28406 E. , 2022/5162 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, şantaj
HÜKÜM : Sanıklar ... ile ... ve suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ..., ...’ın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’un çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetlerine, suça sürüklenen çocuk ...’ın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve şantaj suçlarından hakkında ceza verilmesine yer olmadığına, sanıklar ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, suça sürüklenen çocuk ... ile sanık ...’ın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından beraatlerine dair Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.03.2019 gün ve 2014/157 E.-2019/228 K. sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun sanıklar ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ..., ..., ..., ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümler yönünden esastan reddine,
Suça sürüklenen çocuklar ... ile ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümler, suça sürüklenen çocuklardan ..., ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümler ile Umutcan hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, şantaj suçlarından kurulan hükümler açısından ise istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak suça sürüklenen çocuklardan ... ile ...’ın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde
çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve Umutcan’ın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, şantaj suçlarından beraatleri ile suça sürüklenen çocuklar ...’le ...’un beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetlerine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi,
İlk derece mahkemesi tarafından gerçekleştirilen yargılama sırasında müşteki Bakanlık vekilince sunulan 10.03.2017 havale tarihli dilekçe ile katılma talebinde bulunulmasına rağmen bu hususta karar verilmemiş ise de, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgili kamu davalarına katılma ve hükümleri temyiz etme hakkının bulunduğu ve Bakanlık vekilinin de dilekçe vererek katılma iradesini ortaya koyduğu anlaşılmakla, söz konusu madde hükmü de gözetilerek 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılan ve vekilinin ise katılan Bakanlık vekili sıfatıyla davaya katılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Kendisinde mevcut akıl zayıflığı nedeniyle Bulancak Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.05.2014 gün ve 2014/92 Esas, 2014/401 Karar sayılı ilamıyla mağdureye vasi olarak tayin edilen ...’nın, usulüne uygun yapılan tebligata rağmen duruşmalara katılmadığının anlaşılması karşısında, baroca tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ..., ..., İlker, ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve şantaj suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve Bölge Adliye Cumhuriyet Savcısı ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen yargılama neticesinde sanık ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ..., İlker, ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümler yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine ve suça sürüklenen çocuklardan ... ile ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve Umutcan hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, şantaj suçlarından kurulan hükümler açısından ise istinaf başvurusunun kabulüyle kararların kaldırılarak atılı suçlardan beraatlerine dair kurulan hükümlere yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, Bölge Adliye Cumhuriyet Savcısı ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK'nın 34/1, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınıp reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve bu kapsamda sanıklar ile suça sürüklenen çocukların değişik tarihlerde mağdureye yönelik gerçekleştirdikleri sabit görülen fiilleri ile bunların hukuki nitelendirmelerinin ayrı ayrı ve açıkça yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurularak ulaşılan kanaatin belirtilmesi gerektiği halde ilk derece mahkemesince kurulan hükümlerde bu hususlarda CMK'nın 230. maddesine aykırı olacak şekilde değerlendirmede bulunulmayıp, sanıklar ile suça sürüklenen çocuklar ve mağdurenin aşamalardaki ifadelerine atıf yapılmak suretiyle esasa ilişkin kabul yapılmaksızın gerekçesiz hükümler kurulması karşısında, söz konusu kararlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekirken esastan reddedilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
Samsun On Dokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma merkezince düzenlenen 12.03.2013 ve 08.04.2014 tarihli heyet raporlarında ..., ..., ..., ... ile ... tarafından farklı zamanlarda maruz kaldığı iddia edilen cinsel istismar eylemleri sonucunda gelişen travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu belirtilmesine rağmen adları geçen sanıklar ile suça sürüklenen çocukların her birinin müstakil eylemlerinden dolayı ayrı ayrı ruh sağlığının bozulduğuna dair bir tespitte bulunulmaması karşısında, adları geçen sanıklar ile suça sürüklenen çocuklar haklarında 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Suça sürüklenen çocuk ... bakımından dosyada bulunan Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığının 21.01.2015 tarihli heyet raporuna göre kendisinde organik olmayan psikoz denilen akıl hastalığı bulunan suça sürüklenen çocukla ilgili Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi sağlık kurulunun 22.10.2013 günlü raporunda akıl sağlığının yerinde olmadığının belirtilmesi üzerine Bulancak Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.04.2014 gün ve 2013/559 Esas, 2014/221 Karar sayılı ilamıyla vasi tayin edildiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun tüm rapor ve tedavi evrakıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek ihtisas dairesinde gözlem altına alınmasını müteakip 4. ihtisas kurulundan olay tarihinde müsnet suçla ilgili cezai sorumluğunun bulunup bulunmadığı, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış olup olmadığı, mevcut haliyle hakkında 5237 sayılı TCK'nın 32/1 ya da 32/2. maddelerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında rapor alındıktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Suça sürüklenen çocuklar ... ile ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure hakkında İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 30.06.2014 tarihli raporda mağduru bulunduğu olaylar nedeniyle ruh sağlığının nitelikli cinsel istismar eylemlerinde bulunan sanıklar tarafından birlikte bozulduğunun bildirilip, bu kapsamda ruh sağlığının suça sürüklenen çocuklar ... ile ...’un eylemlerinden dolayı müstakilen bozulup bozulmadığının tespit edilmemesi karşısında, adları geçen suça sürüklenen çocuklar haklarında 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Suça sürüklenen çocuk ... bakımından, olay tarihinde on iki - on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 31/2. maddesi gereğince işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediğinin tespiti için alınan 25.03.2014 tarihli raporun içeriği itibarıyla yetersiz olması ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesine göre aldırılması zorunlu olan sosyal inceleme raporunun da düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında, söz konusu eksiklikler giderildikten ve müdafinin temyiz dilekçesinde suça sürüklenen çocuğun olay anında mağdurenin on beş yaşından küçük olduğunu bilmediği yönündeki savunması nazara alınarak olayda TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı da tartışıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 16.06.2021 gün ve 2019/2374 Esas, 2021/1275 Karar sayılı sanıklar ..., ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümler yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine ve suça sürüklenen çocuklar ... ile ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulüyle hükümlerin kaldırılarak beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetlerine dair kurulan hükümlerin 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.