18. Ceza Dairesi 2016/3255 E. , 2018/1205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda, sanığın müştekilere söylediği kabul edilen "çek lan arabanı kapımın önünden" şeklinde kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı ayrıca olay tutanağında ve soruşturma aşamasındaki beyanlarda yer almamasına karşın, müşteki ...’un kovuşturma aşamasında, sanığın kendilerine yönelik Allah ve Peygamber’e de küfrettiğini ifade etmesi, tanık ...’in de sözleri belirtmeksizin sanığın müştekilere hakaret ettiğini söylemesi karşısında, iddianamede sanığın, müştekilere "lan” diyerek hakaret ettiğinden bahisle hakkında dava açıldığı, dolayısıyla iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı dikkate alınıp CMK"nın 225/1. maddesi gereğince dava açılmayan eylemden hükümlülük kararı verilemeyeceği gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de;
a- Seçimlik yaptırım öngören hakaret suçunda, hapis cezasının tercih edilme gerekçesinin belirtilmemesi,
b- Sanığın eylemini birden fazla kişiye karşı gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
c- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
d- Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında, TCK"nın 51/1-b maddesi gereğince "suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşup oluşmadığı" hususu değerlendirilmeden, “suç işleme eğilimi dikkate alındığında yeniden suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ...’in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.