3. Hukuk Dairesi 2013/16543 E. , 2014/1204 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2012/163-2013/334
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2011/14383 muayene takip numaralı zabıt adresinde 16/05/2011 tarihinde yapılan kontrol sonucunda davalı aleyhine C/573943 nolu 107.076,65 TL tutarında kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, son ödeme tarihinde ödenmeyen faturanın tahsili için Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2011/7786 esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, toplam 114.211,25 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 16/05/2011 tarihli tutanakta belirlenen endeks değerleri dikkate alındığında belirtilen fatura bedelinin hatalı olduğunu belirterek davanın reddini, davaya konu takipte haksız ve kötü niyetli olan davacının %40"dan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2011/7786 esas sayılı dosyasına vaki itirazının toplam 113.122,92 TL yönünden iptaline, bu tutar alacağa alacak aslı olan 107.076,65 TL ye takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, fazlaya dair alacak talebi ile inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik borcu nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin kaçak elektrik tüketimine ilişkin 13/a maddesi "Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi, kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilir." hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davalı şirketin abone olmadan elektrik kullandığı, bu durumun 16.05.2011 tarihli Kaçak Elektrik Tutanağı ile tespit edildiği, kaçak elektrik tutanağına istinaden davalı hakkında Büyükçekmece 3. İcra Md. 2011/7786 esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı şirket tarafından borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında davalı şirketin kaçak elektrik tutanağı düzenlenen adreste ne zamandan beri faaliyette bulunduğu mahkemece araştırılmadan bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan Elektrik Mühendisi Bilirkişi tarafından düzenlenen 12.03.2013 tarihli Bilirkişi Raporunda, hesaplamalarda esas alınan tarih aralığının hangi esaslar dikkate alınarak belirlendiği rapor içeriğinden anlaşılamamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, Kaçak elektrik kullanım döneminde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve yönetmelik hükümleri gereği yayınlanan usül ve esaslara göre davacı kurumun talep edebileceği kaçak elektrik tutarının, denetime elverişli, ayrıntılı hesaplama yapılarak borç miktarının tayin ve tespiti ile sonucuna göre karar ittihazı cihetine gidilmesi gerekirken, anılan mevzuat hükümlerine aykırı olacak şekilde bedel saptaması cihetine giden bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Mahkemece, yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutularak borç miktarı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yasal düzenlemelere aykırı olarak düzenlenen yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.