4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7598 Karar No: 2015/8136 Karar Tarihi: 18.06.2015
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/7598 Esas 2015/8136 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/7598 E. , 2015/8136 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/01/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, tehdit nedeni ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının ölümle tehdit eylemi nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek 5.000,00 TL manevi tazminat ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davalının ""seni yok edeceğim, ölümün benim elimden olacak"" şeklindeki sözleriyle davacıyı tehdit etmesinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağının kabulü ile davacı yararına 500,00 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 49. (6098 sayılı TBK’nın 58.) maddesi gereğince kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; dava konusu olayın gelişim süreci, davalının kullandığı ifadeler, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutar azdır. Yerel mahkemece daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.