4. Hukuk Dairesi 2014/11462 E. , 2015/8128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/05/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen ... tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalı ... tazminat davası sona ermeden önce ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile 4 kez 25 yıl, 3 kez 12 yıl 6 ay ve 10 ay hapis cezalarına mahkum olmakla yasal kısıtlılık altına girmiştir. Dosyanın incelenmesinden, cezaevinden mahkemeye gönderilen yazı ile, davalının vasi adayı olarak ..."un isminin ve adresinin bildirildiği, Mahkemece bu kişiye gerekçeli kararın tebliği üzerine, ... tarafından dosyaya sunulan 28/04/2014 tarihli dilekçe ile, vasi atanıp atanmadığını bilmediğini belirterek, bu husus mahkemece açıklığa kavuşturulduktan sonra kendisine tebligat yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde ..."un davalıya vasi olarak atandığına dair bir karar bulunmamaktadır. Bu nedenle adı geçen davalıya Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalıdır. Şayet bu işlemler yapılmamışsa öncelikle yasal kısıtlıya bir vasi atanması sağlanmalı ve mahkeme kararı vasiye; “kanuni süre içinde mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde kısıtlı tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı, temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” kaydını içerir biçimde tebligat çıkarılmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
2- Mahkemece, davalıya gerekçeli karar tebliğ edildiği, davalının cezaevinden dosyaya gönderdiği dilekçe ile kararın bozulmasını istediği, ancak davalı tarafından gönderilen temyiz dilekçesi ekinde temyiz harcının yatırıldığına ilişkin makbuzun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 434. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilir. 25/01/1985 günlü, Esas: 1984/5 ve Karar: 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, harca tabi olmasına rağmen mahkeme kalemince harç hesap edilip ilgilisinden istenilmeden ve dolayısıyla harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da sözü edilen fıkrada öngörülen eksik harç ödenmesi halinde yapılacak işlemle ilgili kuralın kıyasen uygulanması ve bu durumda dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte temyizin yapılmış sayılması gerekir.
Davalı tarafça temyiz harç ve giderleri yatırılmadığından, davalı vasisine temyiz harç ve giderlerinin tamamlatılması için muhtıra gönderilmesi ve harç eksikliği yönünden gerekli işlemlerin tamamlanması için dosyanın yeniden mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Dosyanın gösterilen nedenle ve yukarıda bildirilen şekilde işlem yapılmak üzere GERİ ÇEVRİLMESİNE 18/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.