Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1643 Esas 2016/10879 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1643
Karar No: 2016/10879
Karar Tarihi: 16.06.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1643 Esas 2016/10879 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, davacı tarafından, davalı tarafından icra takibine konu olan borcun ödenmesi için düzenlenen senedin ödendiğini ve takibe rağmen davalının herhangi bir alacağı kalmamasına rağmen takibe devam ettiği gerekçesiyle menfi tespit, bononun iptali ve kötüniyet tazminatı talebiyle açılmıştır. Mahkeme, düzenlenen senedin ödenmesiyle dosya borcunun kapanacağı ve davalının takibine devam etmesinin kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davacının taleplerini kabul etmiş ve davalıya %20 kötüniyet tazminatı verilmesine karar vermiştir. Dosyadaki deliller ve yazılır gerektirici nedenler doğrultusunda verilen hüküm usul ve kanuna uygun görüldüğünden davalının temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 316. Maddesi (Delillerin takdiri)
- Borçlar Kanunu'nun 2. Maddesi (Hakların kullanımı)
- Borçlar Kanunu'nun 106. Maddesi (Borçlunun kötüniyeti)
19. Hukuk Dairesi         2016/1643 E.  ,  2016/10879 K.
"İçtihat Metni"


TARİHİ : 07/04/2015
NUMARASI : 2014/828-2015/343
DAVACI :...
DAVALI : ...

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


- K A R A R -

Davacı vekili, davalı tarafça müvekkili hakkında 08/12/2008 vadeli 17.000,00 TL bedelli bonoya dayalı icra takibine girişildiğini, takibe konu borcun ödenmesi hususunda taraflar arasında düzenlenen 15/06/2012 tarihli belgeye istinaden müvekkilinin davalıya 2.500,00 TL bedelli bir bono verdiğini ve bu bono bedelinin ödendiğini, buna göre davalının herhangi bir alacağı kalmamasına rağmen takibe devam ettiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 08/12/2008 vadeli 17.000,00 TL bedelli bononun iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı adına kredi kullanarak davacıya verdiğini, bunun karşılığında takip konusu bonoyu aldığını, taraflar arasında 2.500 TL"nin ödenmesi ile borcun sona ereceğine dair düzenlenen belgenin esasen tahsilat belgesi olduğunu, 2.500,00 Tl ödenmesi ile 17.000,00 TL alacağın son bulacağının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen 15/06/2012 tarihli belge ile davacının takip konusu borcuna karşılık 2.500,00 TL"lik senet verdiği bu senedin ödenmesi ile davacının dosya borcunun kapanacağı ve ibra edileceği ve kendisinden başka bir bedel alınmayacağı yazılı olduğu, davalının belge metninde yazılı olanların aksini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının dava konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığına ve davalının icra takibine devam etmekte haksız ve kötüniyetli görülmesi nedeniyle %20 kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.