Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasında yapılan harici araç (otomobil) satış sözleşmesi gereğince davalı satıcıya ödenen 13.500 TL satış bedeli ile 1.500 TL cayma tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu aracın satışında sadece komisyoncu olarak görev aldığını ve aracın ruhsat sahibi tarafından kendisine satış yetkisi içeren vekaletname verilmediği için aracın devrini davacıya yapamadığını, davacının yedi buçuk yıl boyunca dava konusu aracı ticari işlerinde kullanıp kazanç elde ettiğini, davacının davasında iyiniyetli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulü ile 13.500 TL asıl alacak ve 1.500 TL cezai şartın ihtarnamenin tebliğ tarihi 16.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi uyarınca trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmenin geçerliliği resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilir. (HGK 2003/4-676 E.-639 K.sayılı kararında açıklandığı gibi) Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak kararlaştırılan cezai şart da (cayma tazminatı) geçersizdir. Mahkemece, bu nedenle davacının cezai şart alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde cezai şart alacağı talebinin kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Ayrıca, davalı dava konusu aracın davacının elinde bulunduğunu belirtmiş, davacı bu savunmaya karşı koymamıştır. 14.12.2005 tarihli harici araç satış sözleşmesi geçersiz olduğu için taraflar aldıklarını haksız iktisap hükümleri uyarınca karşılıklı olarak aynı anda iade etmekle yükümlüdürler. Hal böyle olunca, mahkemece, dava konusu aracın davalıya aynı anda iadesi koşulu ile 13.500 TL satış bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.