23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4913 Karar No: 2016/935 Karar Tarihi: 08.02.2016
Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4913 Esas 2016/935 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/4913 E. , 2016/935 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 16160 TL adli para cezası. TCK"nın 204/1, 62, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ..."un, ... Şirket"i yetkililerinden satın aldığı römorka karşılık senet verdiği, bir süre sonra senedi geri alarak verdiği 9.700 TL bedelli çekin tamamen sahte olarak üretilmiş çıktığı, bu şekilde sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan olayda; Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, 1-Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; mahkeme, gerekçeli karar içeriğinde,.. Kriminal Polis Laboratuvarından alınan raporda, suça konu çekteki imzaların ... eli mahsülü olmadığının mütalaa edildiğini belirtmiş ise de, bahse konu raporun suça konu çekle ilgili olmaması, suça konu çek üzerinde soruşturma aşamasında yalnızca ..."un imza ve yazı örnekleri alınarak, çekin arka yüzündeki ""..."" ismi, ismin üzerinde ve altında bulunan imzalar hakkında bilirkişi raporu alınması karşısında, çekin ön ve arka yüzünde yeniden imza yazı incelemesi yaptırılması; ilk ciranta isminin altında bulunan telefon numarasının ..."e ait olması nedeniyle şahsın duruşmaya çağrılarak tanık olarak beyanına başvurulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi, 2-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı nazara alınarak TCK"nın 53 ile ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan her iki hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.