3. Hukuk Dairesi 2013/15915 E. , 2014/1179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 27.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2013
NUMARASI : 2011/390-2013/15
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalılardan Hüseyin Bey"in davacı lehine intifalı Balıkesir İli K.. İlçesi K.. Mah. K.. Cad. .. ada .. parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun sırasıyla B.. Akaryakıt A.Ş. ve B.. B.. tarafından işletildiğini, davalı B.. B.."in verdiği taahhütname ile B.. Akarayakıt A.Ş."nin Rekabet Kurulu kararları nedeniyle ve sair sözleşmelerden doğan her türlü borcunu ödemeyi üstlendiğini, Rekabet Kurulunun 05.03.2009 tarihli kararlarına istinaden 12.03.2009 tarihinde yapılan genel bildirime göre taraflar arasındaki intifa sözleşmesinin 18.09.2010 tarihine kadar Rekabet Kurumunun 2002/2 sayılı tebliğinde yer alan muafiyetten yararlandığını, bu tarih sonrası intifanın geçersiz hale geldiği, davacının intifa sözleşmesinin 08.02.2020 tarihine kadar devam edeceği inancıyla davalı bayi B.. Akaryakıt A.Ş. ye 15.524 TL intifa ivazı ödemesi yaptığını, davacının peşin ve intifa süresini gözeterek yaptığı intifa ödemesinin davacının yararlanamayacağı süreye karşılık gelen kısmının semereleri ile birlikte davacıya iadesinin gerektiğini belirterek, davacının intifa süresinin tamamını nazara alarak davalı B.. Akaryakıt A.Ş. ye peşin ödediği intifa ivazının, geçersiz ve davacı tarafından kullanılmayacak intifa süresine karşılık gelen 9.720.21 TL kısmının ödeme tarihinden, ayrıca söz konusu bedelin davalılar yedinde kaldığı sürede elde edilen tüm semereleri ile bu bedelden yoksun kalınması nedeniyle davacının uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 16.733,07 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ve faizin KDV"si ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı B.. Akaryakıt A.Ş vekili dilekçesinde, öncelike yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, esas açısından da davanın reddini savunmuştur.
Davalı B.. B.. ve G.. B.. dilekçelerinde, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu alacağın bayilik sözleşmesine dayanmadığı, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinde yer alan İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin şartın bu davada uygulanma olanağı bulunmadığı, intifa bedelinin geri ödenmesiyle ilgili olarak sözleşmede herhangi bir hüküm bulunmadığı, geçersiz hale gelen sözleşmedeki yetki şartının da geçersiz olduğu gerekçesiyle, yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davalı H.. B.. "in malik olduğu taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonunun işletilmesi için 21.06.2010 tarihli protokol ve buna bağlı olarak 28.05.2010 tarihli 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi imzalandığı ve davacı lehine 28.05.2010 başlangıç tarihli 22.000 TL bedelli 15 yıl süreli intifa hakkının tesis ve tescil edildiği tarafların kabulündedir.
Taraflar arasındaki 21.06.2010 tarihli protokolün 6. maddesinde intifa bedelinin geri ödenmesi ile ilgili hüküm bulunduğu, 28.05.2010 tarihli bayilik sözleşmesinin 38. maddesi ve 21.06.2010 tarihli protokol"ün 15. maddesinde yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunun belirtildiği görülmüştür.
HMK"nın 6.maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesidir.
Aynı kanunun 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabilir. Bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Öte yandan; yine aynı kanunun 17.maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmiştir. Tarafların sözleşmede yetkili mahkemeyi kararlaştırmış olmaları, HMK.nun 6.maddesi uyarınca genel yetkili olan ve 10. maddedeki kural gereğince özel yetkili bulunan mahkemelerin yetkilerini kaldırmaz. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 05.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı).
"Bayilik sözleşmesi feshedilmiş olsa da bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda bayilik sözleşmesindeki yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin hükümler uygulanır. Dolayısıyla mahkemece, Kadıköy mahkemelerinin yetkili olacağına dair sözleşmenin 20.maddesi gözetilerek yetki itirazının değerlendirilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (Yargıtay 19.H.D. 21.05.2013 tarih 2013/2956-2013/9323 E.K.)"
Hal böyle olunca, mahkemece, dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve sözleşmenin devamı niteliğindeki protokolden kaynaklandığı ve bu itibarla yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin sözleşme ve protokol hükümlerinin uygulanacağı hususu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.