Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/26528
Karar No: 2016/4018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/26528 Esas 2016/4018 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/26528 E.  ,  2016/4018 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı; müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 15/01/2003 tarihinde şoför olarak çalışmaya başlayıp kesintisiz olarak devam ettirdiği iş akdinin 23/10/2013 tarihinde usul ve yasaya aykırı olarak feshedildiğini; müvekkilinin davalı işyerinde nakliye-sevkiyat işyerinde kamyon şoförü olarak çalışmakta iken davalı işveren tarafından fazladan sabah ve akşam servis şoförlüğünü de yapmasının talep edildiğini; müvekkilinin servis şoförlüğü de yapması tüm çalışanları evlerinden alıp tekrar eve bırakmasının sabah ve akşam en az 2’şer saatten her gün en az 4 saat olmak üzere haftanın 6 günü toplamda haftalık 24 saat daha çalışması anlamına geldiğini; davalı işverenin müvekkiline iş koşullarını ağırlaştırmak istediğini; bu çalışma için ise maaşında iyileştirme talep ettiğini; davalı tarafın servis şoförlüğü için müvekkilinin maaşına herhangi bir iyileştirme yapmayı kabul etmediğini; müvekkiline neredeyse iki üç kişinin yapacağı iş ve mesainin yaptırılmak istendiğini; müvekkilini bu durumu kabul ettiğini ancak maaşından herhangi bir iyileştirme yapmak istemeyen davalı işverenin müvekkilinin iş akdini haksız ve kötü niyetli olarak son verdiğini; belirterek müvekkilinin işe iadesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette 01.08.2008 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını ve 01.08.2008 tarihinden 01.11.2013 tarihine kadar şoför olarak çalıştığını, yazılı ve sözlü olarak davacıya görev bildirimi yapıldığı ve daha önce defalarca sevkiyat araçlarının yanı sıra personel servis araçlarının şoförlüğünü yapmak suretiyle görev talimatını zımnen kabul ettiği halde 21.10.2013 tarihinde personel servis aracını götürmesi kendisine söylendiğinde amirinin talimatına itaatsizlik etmek suretiyle yapmakla ödevli olduğu görevi yerine getirmediğini, bu durumun sebebinin ....20. Noterliğinin 23.10.2013 tarih ve... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya sorulduğu halde herhangi bir haklı sebep yazılı veya sözlü olarak müvekkili şirkete bildirilmediğini, işyerinde amirlerince kendisine verilen görevi yerine getirmediğinden ilave personel servisi kiralandığını ve bu nedenle şirketin maddi zarara uğradığını, 22.10.2013-23.10.2013-24.10.2013 tarihlerinde işyerine gelmediğinin ve çalışmadığının tutanaklarla sabit olduğunu, davacının bu davranışlarının İş Kanunu’nun 25. maddesinin 2. fıkrasının g ve h bentlerinde bulunan ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı bir durum olduğunu, davacının iş sözleşmenizin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-g ve h bendi gereğince haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davacının daha önce sevkiyat şoförlüğü yanında servis şoförlüğünü de yerine getirdiği bilirkişinin esaslı değişiklik olarak öngördüğü bu görevi davacının 01.07.2013 tarihinden 21.10.2013 tarihine kadar yerine getirdiği davacının haklı bir neden olmaksızın 22-23-24.10.2013 tarihleri ve sonrasında devamsızlık yaptığı, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi 01.11.2013 tarihli noter kanalıyla gönderilen bildirime göre daha önce defalarca sevkiyat araçlarının yanı sıra personel servis araçlarının şoförlüğümü yapmak suretiyle görevi zımnen kabul ettiği halde 21.10.2013 tarihinde personel servis aracını götürmesi gerektiği söylenmesine rağmen götürmediği yapmakla ödevli olduğu görevi yerine getirmediği gerekçesiyle bu konuda haklı bir sebebi olup olmadığının ..... Noterliği aracılığıyla gönderilen 23.10.2013 tarihli bildirimle sorulduğu ancak davacının haklı bir sebep bildirmediği, ayrıca 22.10.2013-23.10.2013 ve 2410.2013 tarihlerinde işyerine gelmediği ve çalışmadığı bu konuda haklı bir mazeretinin olup olmadığının sorulduğu ancak haklı bir sebep göstermediği gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu m.25/II-g-h uyarınca feshedilmiştir.
    Davalı davacının iş sözleşmesini feshederken 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-g ve h maddelerine dayanmıştır.
    Davalının noter aracılığıyla gönderdiği 23.10.2013 tarihli bildirim ile 25.10.2013 tarihli gönderilen noter bildirimi incelendiğinde 23.10.2013 tarihli bildirimde 21.10.2013, 22.10.2013 ve 23.10.2013 tarihlerinde davacının personel servisini emir ve görev verilmesine rağmen götürmediği işin aksamasına neden olduğunun belirtildiği davalının bu yöndeki tutanakları sunduğu, tutanak içeriklerinde davacının akşam iş çıkışı personel servisini emir ve görev verilmesine rağmen götürmediğinin ifade edildiği, ancak 25.10.2013 tarihli bildirimde davacının 22.10.2013 ve 23.10.2013 tarihlerinde mazeret bildirmeksizin işe gelmediği ifade edilmekte olup iki tutanağın çelişkili olduğu, ayrıca dosyada davacının devamsızlık yaptığının iddia edildiği 22.10.2013 gününe ilişkin davacının görevini yerine getirmediğine ilişkin aynı günlü davacının imzadan imtina ettiği belirtilen savunma istemi ve ihtar bildirimi sunulduğu, davacının davalıya gönderdiği.... Noterliği’nin ... yevmiye numaralı 23.10.2013 tarihli ihtarnamesinde iş sözleşmesinin 23.10.2013 tarihinde feshedildiği alacaklarının ödenmesi talebini içeren ihtarnamesi değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin 23.10.2013 tarihinde feshedildiği davacının devamsızlık yaptığının kanıtlanmadığı, fesihten sonraki devamsızlık tutanaklarına da itibar edilemeyeceği bu nedenle fesih nedeninde dayanılan devamsızlık olgusunun somut ve inandırıcı delillerle kanıtlanmadığı anlaşılmaktadır.
    Davalının fesihte dayandığı bir diğer neden ise 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h maddesidir.
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (h) alt bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hükme bağlanmıştır.
    İş görme edimi işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir. İşverenin talimatlarının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile getirilebilecek sınırlamalar ile işçinin eğitimi, yeteneği ve takati gibi hususlara aykırılık oluşturmamalıdır.
    1475 sayılı Yasada işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması haklı fesih nedeni olarak sayılmış ve işçinin bu anlık durumu yeterli görülmüşken, 4857 sayılı Yasa ile işçinin “görevi yapmamakta ısrar etmesi” kuralı getirilmiştir. Bu noktada işverenin hatırlatmasının ardından sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından devamlılık arz etmelidir.
    İşveren tarafından fesih öncesinde, işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevleri hatırlatılmalıdır. Bu hatırlatmanın sözlü ya da yazılı biçimde yapılması mümkündür. Bu konuda ispat yükü de işverendedir.
    İşçinin görev tanımının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça öngörülmüş olması işverenin hatırlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
    İşçiye yapılacak hatırlatmada/uyarıda, işçiye yapması istenen görev açık biçimde bildirilmeli ve işin tamamlanmasına yetecek bir süre öngörülmelidir. Bildirimde, görevin hatırlatılması yeterlidir. Görevin gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun ayrıca bildirilmesi gerekmez. Ancak, işveren tarafından işçiye bu yönde bir bildirim yapılmış ise, işçinin yeni bir eylemi gerçekleşmedikçe, önceki eylemlerine dayanılarak iş akdi feshedilemez.
    İşçinin, verilen görevin bir kısmını yapmış olması halinde, bu davranışının nedenleri üzerinde durulmalı ve işverenin haklı fesih imkânının olup olmadığı, gerekirse uzman bilirkişilerce değerlendirilmelidir.
    Çalışma koşullarında işçi aleyhine değişiklik niteliğinde olan görevlendirmelerin, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi uyarınca işçiyi bağlamayacağı açıktır. Bu kapsamda bir görevin yerine getirilmemiş olması işverene haklı fesih imkânı vermez.
    Davalı davacının 21.01.2013, 22.10.2013 ve 23.10.2013 tarihlerinde akşam iş çıkışı personel servisini emir ve görev verilmesine rağmen götürmediği servisin aksamasına neden olduğu konusunda tutanaklar sunmuştur. Davacı işyerinde kamyon şoför olarak çalıştığını ancak davalının fazladan servis şoförlüğü yapmasını da istediğini bu şekilde çalışma koşullarının ağırlaştırıldığını bunu kabul ettiğini ancak bunun için ek ücret talep ettiğini ancak davalının iyileştirme yapmayıp iş sözleşmesini feshettiğini belirtmiştir.
    Yukarıda da değinildiği üzere işçi aleyhine değişiklik niteliğinde olan görevlendirmelerin, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi uyarınca işçiyi bağlamayacağı açıktır. 4857 sayılı İş Kanununun 22 nci maddesindeki, “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” şeklindeki düzenleme, çalışma koşullarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur.
    Kamyon şoförü olan davacıya ek olarak verilen servis şoförlüğü görevinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğinde olduğu açıktır. Davalı davacıya bu konuda yazılı bildirim yapıldığını belirterek davacının imzadan imtina ettiğinin yazıldığı 01.07.2013 tarihli belge sunmuştur. Ancak davacıya bu bildirimin yapıldığının tutanak tanıklarıyla kanıtlanmadığı gibi davacının yazılı kabulü de şart olup davacının yazılı olarak bunu kabul ettiğine ilişkin bir belge de bulunmamaktadır. Bu nedenle feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yerine hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM:
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6. Davacının yaptığı 451.35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.800 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    Kesin olarak oybirliği ile 25/02/2016 günü karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi