12. Ceza Dairesi 2017/426 E. , 2019/9773 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK"nın 62, 52/2-4, 51/1-3-7-8, 53/1-a-b-d maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında 1158 ada 9 nolu parselde bulunan taşınmazda Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünden izin almadan inşai faaliyette bulunduğundan bahisle iddianame düzenlendiği, ancak İzmir II numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 29.09.2014 tarihli cevabi yazısında suça konu taşınmazın 1158 ada 8 nolu parsel olduğunun belirtildiği, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrasında fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda iddianameye konu müdahalelerin 8 parsel nolu taşınmazda yapıldığının tespit edildiği, arkeolog ve inşaat bilirkişi raporunda da iddianame konusu eylemlerin 8 parsel nolu taşınmazda yapıldığının tespit edildiği, sonuç itibariyle, her ne kadar sanık hakkında 9 parsel nolu taşınmaza izinsiz inşai müdahalede bulunduğundan bahisle dava açılmış ise de; davaya konu eylemlerin 8 parsel nolu taşınmazda yapıldığı ve 8 nolu parsel ile ilgili açılan dava olmadığı anlaşılmakla; sanığın 8 parsel nolu taşınmaz üzerinde gerçekleştirdiği eylemleri hakkında açılan başka dava bulunup bulunmadığı, sanık hakkında aynı eylemler nedeniyle mükerrer yargılama yapılıp yapılmadığının tereddütsüz şekilde belirlenmesi, dava açılmamış ise dava açılması sağlanarak, açılan dava ile eldeki davanın birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- “26/05/2014” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “2014” olarak gösterilmesi,
2-Kültür ve Turizm Bakanlığı adına katılma talebinde bulunulduğu ve katılma kararı bu yöndeki dilekçeye istinaden verildiği halde, İzmir II nolu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü"nün katılan olarak gösterilmesi,
3-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
4- Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin, TCK"nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsup edilmesine karar verilmemesi,
5-CMK"nın ""Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar"" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas-2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK"nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, lehe hükümler istemi bulunan sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının TCK"nın 51. maddesi hükmüne göre ertelenmesine karar verilmiş olmakla birlikte, hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesinin düzenlendiği TCK"nın 50. maddesi hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.