Taraflar arasında görülen eşya alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; asıl dava ve birleşen dava ile davacı kadın, ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı koca ise birleşen dava ile kendisi tarafından alınan ev eşyalarının aynen iadesini veya bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; davacı D.. B.."nun davasının ve birleşen davasının kısmen kabulüne, düğünde ve kınada kendisine takıldığı kabul edilen ziynetlerin aynen, yada bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hüseyin"den alınarak davacı Demet"e verilmesine, davalı karşı davacı Hüseyin"e ait olduğu dava kapsamı ile tespit edilen eşyaların aynen yada bedelinin davacıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte karşı davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Ziynet alacağı davasında davacının seçimlik hakkı bulunmaktadır. Davacı ziynetlerin aynen teslimini isteyebileceği gibi sadece bedelinin tahsilini ya da her ikisini birlikte terditli olarak de isteyebilir. Mahkemece davacının talebi gözetilmelidir. Yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK’nun 74.maddesi ve bunun karşılığı olarak düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun 26.maddesi hükmüne göre hakim, talepten başkasına veya fazlasına hüküm veremez. Olayımızda; davacı tercih hakkını kullanarak ziynet eşyalarının aynen iadesini olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının bu istemi hatalı değerlendirilerek ""aynen iadeye olmazsa bedelinin davalıdan alınmasına"" karar verilmesi gerekirken ""aynen iade ya da"" bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 29.01.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.