Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3216 Esas 2020/345 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3216
Karar No: 2020/345
Karar Tarihi: 14.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3216 Esas 2020/345 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bir davada, taraflar arasında tomruk ve kereste yüklenmesi, liman sahasından depoya taşınması ve depo sahasına tahliye ve istifi konusunda sözleşme yapıldığı ancak davalıların sözleşmede ön görülen miktar ve süre içerisinde gerçekleştirmediği için davacının 690.610 TL munzam zararının tespiti ile birlikte fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'lik kısmının davalılardan temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği belirtilmiştir. Davacı vekili, davalı vekilinin zamanaşımı def'inde bulunması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini savundu ve karara temyiz etti. Mahkeme, davacının repo kaybına uğradığına dair kesin bir delil bulunmadığına ve davacının ödediği bedelin repo hesabında değerlendirileceği kesin bir delille ispat edilmemiş olduğuna karar vererek, davacı vekilinin temyiz itirazlarını reddetti ve hükmü onadı. Mahkeme kararında kanun maddeleri belirtilmemiştir.
11. Hukuk Dairesi         2018/3216 E.  ,  2020/345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 10.10.2017 tarih ve 2017/17-2017/356 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.01.2020 günü hazır bulunan davacı şirket başkanı ... ve vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında tomruk ve kereste yüklerinin gemilerden kamyonlara yüklenmesi, liman sahasından depoya taşınması ve depo sahasına tahliye ve istifi konusunda sözleşme yapıldığını, bu sözleşme kapsamında Gebze Dilovası Alemdar Limanı"na yanaşan M/V BELİSLANT isimli geminin yükünün tahliyesi ve depoya nakli işinin davalılar tarafından sözleşmede ön görülen miktar ve süre içerisinde gerçekleştirilmediğini, geminin demoraja kaldığını, davalılar tarafından demoraj bedelinin ödenmesi konusundaki taleplerine rağmen ödeme yapılmadığı gibi kendileri aleyhinde Norveç"te hakeme müracaat edildiğini ve müvekkilinin demoraj ödemek zorunda kaldığını, Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde 1997/1042 esas numaralı dava açarak yapılan ödeme ve masrafların davalılardan tahsilini talep ettiklerini ve mahkemece 64.295-USD ile 118.541 NOK alacağın müvekkiline ödenmesine karar verdiğini, bu kararın icraya konulduğunu, davalılardan fiili ödeme tarihindeki kur hesabıyla 175.605,00 TL"nin tahsil edildiğini, müvekkilinin davalıların ödemesi gereken paraları repo hesabında nemalandırmak suretiyle değerlendirirken davalılar yerine ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek; müvekkilinin bu nedenle oluşan 690.610,00 TL munzam zararının tespiti ile birlikte fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"lik kısmının davalılardan temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, zamanaşımı def"inde bulunmuş, paranın repoda tutulması halinde daha yüksek kazanç elde edileceği iddiasının haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davacının repo kaybına uğradığına dair kesin bir delil bulunmadığı, Norveç"te mukim More firmasına yapmış olduğu döviz ödeme tutarını, faizi ile birlikte ödeme tarihindeki kurdan davalı taraftan tahsil etmiş olduğu, davacı tarafından ödenmek zorunda kalınan bedelin repo hesabında değerlendirileceği kesin bir delille ispat edilmemiş olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 18,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.