Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/20997 Esas 2014/1149 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20997
Karar No: 2014/1149
Karar Tarihi: 29.01.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/20997 Esas 2014/1149 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/20997 E.  ,  2014/1149 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davasına dair ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19/11/2008 günlü ve 2006/424 E. -2008/446 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 14.05.2013 günlü ve 2013/4906 E. - 2013/7990 K. sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde, davalı tarafa haksız ve yersiz ödenen dul aylığının tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalının, asıl alacağın 21.170,84 TL lik kısmı ile 18.826,01 TL olan işlemiş faizin tamamına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmiş, verilen hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 14.05.2013 gün ve 2013/4906 E.-7990 K. sayılı ilamı ile; ""Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan temerrüde düşürülmesi gerekir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği açıktır. Somut olayda, davalı, dava tarihinden evvel temerrüde düşürülmediğinden dolayı, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir."" gerekçesiyle bozulmuş, bu karara karşı davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair karar düzeltme talepleri yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
    Ancak, BK"nun 101/2 (TBK"nun 117/1) maddesi gereğince, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Zenginleşen kimseden, iade talep edilmeden önce temerrüde düşürülmüş sayılmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır. Sebepsiz zenginleşmede gecikme faizinin işlemesi için borçlunun bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Faiz miktarının da, faiz başlangıcının temerrüt tarihi olduğu dikkate alınarak belirlenmesi gerekir.
    Davada, takipten önce davalının herhangi bir ihtar ile temerrüde düşürüldüğü ileri sürülüp ispat edilmediğine göre, asıl alacak miktarına takip tarihinden sonra faiz yürütülecek şekilde karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Ne var ki, Dairemizce; mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle bozulması gerekirken, sehven davalının dava tarihinden evvel temerrüde düşürülmediğinden dolayı, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile BOZULMASINA, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.