11. Hukuk Dairesi 2015/12931 E. , 2017/1120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE
SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/04/2015 tarih ve 2013/92-2015/81 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı vekili, birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin faaliyetlerini Komili (1878), Sezai Ömer Madra (1914) ve Kırlangıç (1953) markaları ile yürüttüğünü, tanınmış Komili markasının sahibi olduğunu, Komili markasının zeytinyağı ve bağlantılı ürünler ile özdeşleşmiş olduğunu ve geniş bir tüketici kitlesine ulaştırıldığını, davalının içerisinde "KOMİLİ" ve "1878" ibarelerini içeren çeşitli markaların sahibi olmasına rağmen bu markaları 5 yılı aşkın süreden bu yana hiç kullanmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli 182674, 183221, 98/19498, 98/009314, 96/020188, 97/020698, 182677, 95/015900, 92/011986, 92/011987, 92/011981, 95/015901, 95/015899, 99/009315, 92/011984, 92/011983, 92/011985, 92/011982, 96/020189, 96/020187 no"lu markaların kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada ise davacı vekili, birleşen davada davalı adına tescilli 98/019503, 96/20193 ve 99/009314 no"lu markaların kullanmama nedeniyle iptalini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davaya konu kimi markaların müvekkili mülkiyetinde olmadığını, 96/20188, 95/015900, 95/015901, 96/020189, 99/009315 no"lu markalardan zeytin emtiası çıkarıldığından hükümsüz hale geldiğini, 98/019498, 99/009314, 96/020187 no"lu markaların dava dışı şirkete 27/11/2012 tarihinde dava tarihinden önce devredildiğini, husumet nedeni ile davanın reddi gerektiğini, davacının hukuki yararının bulunmadığını, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini savunarak davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, 27.11.2012 tarihinde aile markaları olan KOMİLİ"yi zeytin ürünü için, 1878 markasını da zeytinyağının da dahil olduğu yağ ürünleri için diğer davalıdan devraldığını, belirtilen ürünlerin hiçbir zaman davacının faaliyet alanına dahil edilmediğini, dava konusu markaların devir tarihinden bu yana müvekkilince yaygın bir biçimde kullanıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden, davalı adına tescilli 99/009315 no"lu markaya ilişkin dava konusuz kaldığından ve 99/009314 no"lu markanın birleşen dosya davalısına devri yapıldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı adına tescilli 98/019498 (krema), 96/020188, 97/020698, 182667, 95/15900, 92/011986, 92/011982 , 96/020189, 92/011987, 92/011981, 95/15901, 95/015899, 92/011984, 92/011983, 92/011985, 96/020187 (tuz ruhu), 182674, 183221 no"lu markaların KHK"nın 14. maddesi gereğince iptallerine; birleşen dava yönünden davalı adına tescili 96/020193, 99/009314, 98/019503 no"lu markaların KHK"nın 14. maddesi gereğince iptallerine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı vekili, birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, 06/01/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarih, 2016/148 E- 2016/189 K. sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu itibarla, mahkemece anılan hususta değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, asıl davada davalı vekili ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekili ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 27/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.