Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28858 Esas 2019/2940 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28858
Karar No: 2019/2940
Karar Tarihi: 06.03.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28858 Esas 2019/2940 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/28858 E.  ,  2019/2940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, bankadan havale yoluyla davalıya 6.500,00 TL gönderdiğini, borç olarak gönderilen bu paranın geri ödenmediğini iddia ederek alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı eldeki davayla davalıya havale yoluyla borç olarak 6.500,00 TL gönderdiğini, borcun geri ödenmediğini beyanla itirazın iptalini istemiş, davalı ise paranın gönderildiğini kabul etmekle beraber, borç olarak gönderilmediğini savunmuştur. Davalı, davacıyla araç satım sözleşmesi yaptıklarını bu paranın da kendisine satış bedeli olarak gönderildiğini ancak satış bedelinin bakiye kısmı için davacının ödeme yapamadığını, satıştan vazgeçtiklerini, arkadaşına ait daha ucuz bir araç için anlaştıklarını, parayı arkadaşına verdiğini, arkadaşının da aracı davacının gösterdiği dava dışı kişiye noter satış sözleşmesiyle devrettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davalının savunmalarıyla ispat yükünü üzerine aldığı ancak savunmalarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafın ikrar ettiği maddi vakıanın hukuki vasfının, ileri sürülenden farklı bulunduğunu bildirmesi, vasıflı ikrar (gerekçeli inkâr) niteliğindedir ve bu ikrar bölünemez. Çünkü vasıflı ikrarda kanıtlama yükümlülüğü, ikrar eden tarafa (davalıya) değil vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) aittir. Bu durumda havale yoluyla gönderilen paranın borç olarak gönderildiğini davacı ispatlamalıdır. Mahkemece bu doğrultuda değerlendirme yapılması gerekirken ispat yükü ters çevrilip davalıya yüklenmek süretiyle hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.