14. Hukuk Dairesi 2017/4393 E. , 2021/1464 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.08.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili; taraflar arasında 27.12.1996 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davalının dedesi ve annesinden intikalen gelen taşınmazlardaki hak ve hisselerinin tamamını 50.000.000,00TL karşılığı davacıya sattığını ancak tapuda devrin gerçekleştirilmediğini belirterek davalıya ait hisselerin iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02.03.2015 tarihli beyanında; 101 ada 22 parselin kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin ödenmesini istediklerini dile getirmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, "Davanın kabulü ile; dava konusu ..... ili, .... ilçesi, Merkez Mahallesi 353 ada 9, 16, 17, 18, 21 parseller ile aynı yer 223 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile aynı yer 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı ..."ya ait olan hisseler ile tarafların murisi ....."dan bu parsellerde davalı ..."ya isabet edecek olan hisselerin iptali ile davacı ... .... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 101 ada 22 parsel sayılı taşınmazın mahkememizin 2013/273 Esas-2014/31 Karar sayılı ilamı ile bu parsele ilişkin davalı ... adına ödenecek kamulaştırma bedelinin davacı ..."a ödenmesine; söz konusu parsel üzerinde kamulaştırma tescil kararı verilmiş olduğundan davalıya isabet edecek hisse payının davacıya ait olduğunun tespitine" karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Kaynağını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Somut olaya gelince; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, güncel tapu kaydına göre dava konusu 353 ada 9, 16, 17, 18 ve 21 parsel sayılı taşınmazların 23.11.2018 tarihi itibariyle dava dışı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı, mahkemece bu husus nazara alınmaksızın özel mülkiyete konuymuşcasına davalı ..."ya murisi ..."dan intikal olduğu kabul edilerek bu taşınmazlardaki payların da iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı anlaşıldığından hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Kabule göre, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlandığından; hüküm sonucunda davanın kabulüne karar verildiği halde nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.