Esas No: 1991/1705
Karar No: 1993/769
Karar Tarihi: 25.02.1993
Danıştay 10. Daire 1991/1705 Esas 1993/769 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirket, hazineye ait taşınmazın 10.000 metrekarelik kısmını mermer taşı çıkarmak, bina yapmak ve elektrik direği dikmek suretiyle işgal ettiği için ecrimisil tahakkuk ettirilerek istenilmesine ilişkin ihbarnamenin iptali istemiyle dava açmıştır. İdare Mahkemesi davacının arama ruhsatı sahibi olduğunu kabul etmiş ancak işletme ruhsatı almadan yapılan faaliyetleri fuzuli işgal olarak değerlendirmemiştir. Temyiz yoluyla kararın bozulması istenmiştir. 2886 sayılı yasa hükümlerine göre, arama ruhsatı sahası içerisindeki madencilik faaliyetlerinin fuzuli işgal olarak nitelendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Aynı yasa kapsamında ecrimisil takdir ve tahakkuku mümkündür. 3213 sayılı Maden Yasası'na göre ise arama ruhsatı, belirli bir alanda maden arama faaliyetlerinde bulunulabilmesi için verilen yetki belgesi olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, arama ruhsatı sahasında kalmış olsa bile işletme ruhsatı almaksızın sürdürülen faaliyetlerin fuzuli işgal olarak değerlendirilmesi gerektiği ve davanın reddedilmesi yolundaki karar hukuka uygun bulunmuştur.
Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1993
Karar No : 769
Esas Yılı : 1991
Esas No : 1705
Karar Tarihi : 25/02/993
MADEN ARAMA RUHSATI SAHİBİ DAVACI ŞİRKETİN BU RUHSAT SAHASI İÇİNDEKİ FAALİYETLERİNİN 2886 SAYILI YASADA BELİRTİLEN ANLAMDA FUZULİ İŞGAL OLARAK NİTELENDİRİLEMEYECEĞİ HK.
Dava, davacı şirket tarafından, hazineye ait taşınmazın 10.000 metrekarelik kısmının 11.8.1988-27.4.1989 tarihleri arasında mermer taşı çıkarmak, 2 adet bina (yatakhane vemotorevi) ve 3 adet elektrik direği yapmak suretiyle işgal edildiğinin saptandığından bahisle 18.000.000 lira ecrimisil tahkkuk ettirilerek istenilmesine ilişkin ihbarnamenin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi, uyuşmazlık konusu yerin davacı şirket tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, taşınmazın arama ruhsatı sahasında kalmış olması halinde bile işletme ruhsatı almaksızın mermer çıkarılıp satılmasının işgal olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu itibarla işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı vekilleri ayrı ayrı verdikleri temyiz dilekçelerinde yerinde olmadığını öne sürdükleri mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulmasını istemektedirler.
2886 sayılı Yasanın 75.maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine fuzuli şagilden, aynı yasanın 9.maddesinde belirtilen yerlerden sorulmak suretiyle 13.maddede gösterilen komisyonca takdir ve tesbit edilecek ecrimisilin isteneceği hükme bağlanmıştır.
3213 sayılı Maden Yasasının 3.maddesindey se; arama ruhsatı, belirli bir alanda maden arama faaliyetlerinde bulunulabilmesi için verilen yetki belgesi olarak tanımlanmıştır.
Yukarıda belirtilen yasa hükümlerine göre arama ruhsatı sahası içerisindeki madencilik faaliyetlerinin 2886 sayılı Yasada sözü edilen anlamda "fuzuli işgal" olarak nitelendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden davacı şirketin arama ruhsatı sahibi olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı şirket uyuşmazlık konusu yerin arama ruhsatı sahası içerisinde olduğunu önesürerken; Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasına sunulan bilirkişi raporunda da arama ruhsatının tesbit harici bırakılan taşınmaz ile … parsel sayılı hazine arazisini içine aldığı belirtilmektedir.
Dava konusu olayda, arama ruhsatı sahibi davacı şirketin, arama ruhsatı sahasında madencilik faaliyetinin yürütülmesiyle ilgili olarak yaptığı bina ve elektrik direğinden dolayı fuzuli şagil olduğunu kabule olanak bulunmadığı gibi, mermer çıkarma faaliyetlerinden dolayı da 2886 sayılı yasaya dayanılarak ecrimisil tahakkuk ettirilmesi olanağı olmayıp ancak 3213 sayılı Yasada belirlenen koşulların varlığı halinde, aynı Yasada öngörülen müeyyidelerin uygulanması olanaklıdır.
Bu itibarla, arama ruhsatı sahasında kalmış olsa bile, işletme ruhsatı almaksızın sürdürülen mermer çıkartma faaliyetinin fuzuli işgal olarak değerlendirilmesi egerektiği egerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı yasanın 49.maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.