Esas No: 2015/15351
Karar No: 2017/3604
Karar Tarihi: 25.04.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15351 Esas 2017/3604 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 569 parsel sayılı 40.778,32 m² yüzölçümündeki taşınmaz senetsizden, 572 parsel sayılı 68.488,63 m2 yüzöçümündeki taşınmaz 255 tahrir sayılı vergi kaydına, 587 parsel sayılı 30.733,05 yüzölçümündeki taşınmaz 509 tahrir sayılı vergi kaydına istinaden, “fıstıklık” vasfıylarıyla muris ... adına tespit edilmiştir.
Asıl dosya davacısı ... Yönetimi vekili 09/03/2010 havale tarihli dilekçesiyle; ... ilçesi, ... köyüne ait Devlet ormanlarının tahdidinin 1945 yılında 5 sayılı ... Tahdit Komisyonu tarafından 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapıldığını ve 13/12/1945 tarihinde ilan edilerek kesinleştiğini, 1945 yılında yapılan bu çalışmada 1139 hektarlık Devlet ormanının tahdidi ile beraber bu Devlet ormanına bitişik 600 hektarlık “... Fıstık Çamlığı” adı altında bir özel ... sınırlandırılmasının da yapıldığını, 1980 yılında 17 sayılı ... Kadastro Komisyonunun 2 sayılı ekibince 3116 sayılı Kanuna göre yapılan tahdidin aplikasyonu ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasının yapıldığını ve 12/06/1980 tarihinde ilan edildiğini, bu çalışmada 17 sayılı ... Kadastro Komisyonunun 2 sayılı ekibi tarafından 1945 yılından 5 sayılı tahdit komisyonu tarafından 3116 sayılı Kanuna göre özel ... olarak sınırlandırılan “... Fıstık Çamlığını”; “... Devlet ormanı” adı ile Devlet ormanı olarak sınırlandırdığını, ancak bu karara askı ilan süresi içerisinde 46 hektar yüzölçümlü eski bir tapu kaydına dayanarak 17 adet ... sınırlandırmasına itiraz davası açıldığını, bu davalarda mahkemece 46 hektar kök tapu kaydına dayanarak kabul kararı verdiğini, ancak kadastro mahkemesince verilen bu kararların incelenmesinde dayanılan kök tapu kaydı alanının 46 hektar olmasına rağmen kadastro mahkemesince 197 hektarlık alanda ikinci sınırlama işleminin iptal edildiğini, ancak esasında dayanılan kök tapu kayıt miktarının 46 hektar olduğunu, 1980 yılında dava açılmayan 403 hektarlık alanda Devlet ormanı olarak yapılan sınırlamanın kesinlik kazandığı, ancak kadastro mahkemesi kararlarında yaklaşık-tahmini olarak alan ve sınırları belirtilen taşınmazlar hakkında verilen kararların herhangi bir teknik veri ve infaza elverişli harita ve krokiye bağlanmadığından iş bu kararların (... Kadastro Mahkemesi kararlarının) arz üzerine uygulamasının yapılamadığını, yörede 2010 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda toplam 206,8 hektarlık alanın 44 adet parsel olarak şahıslar adına fıstık çamlığı vasfıyla tespit gördüğünü, 179,6 hektar alanın 15 adet parsel olarak ... adına fıstıklık vasfıyla tespit gördüğünü, 37,9 hektarlık alanın 1 adet mera parseli olarak orta malı vasfıyla tespit gördüğünü, 50,7 hektarlık alanın da 5 adet parsel olarak
davalıdır şerhiyle askıya çıktığını tespit ettiklerini, ancak bu bölgede kesinleşen mahkeme kararı sayısının 17 adet olduğunu ancak bu kararların kadastro ekiplerince incelenmediği ve hiç yokmuş gibi davranılarak bölgede vatandaşlar ve ... adına tespitler yapıldığını ancak bu tespitlerin yerine mevcut mahkeme kararları uygulanmak suretiyle çalışma yapılması gerektiğini, ... Fıstık Çamlığının 46 hektar kök tapu kaydı dışında kalan kısımlarında herhangi bir sahiplik belgesi bulunmadığı için sahipsiz fıstık çamlıklarının Devlet ormanı olduğunun tartışmasız olduğunu, ayrıca kadastro ekibi tarafından yapılan çalışmada tespiti yapılan toplam alanın 475 hektar olduğu ancak kesinleşen 3116 sayılı Kanun uygulamasında ve 1744 sayılı Kanun uygulamasında özel ... olarak ilân edilen alanın 600 hektar olduğu halde aradaki fark hakkında resmi bir açıklama yapılmadığını, 1744 uygulaması ile kesinleşen ve Devlet ormanı olması gereken yerlerin de ... adına tespit gördüğünü, söz konusu alanda fıstıkçamı, kızılçam, meşe karışımı şeklinde meşçere karışıklığı da olduğunu beyanla dava konusu parselin ... sayılan yerlerden olduğu ve Devlet ormanlarının Anayasa gereğince özel ve tüzel kişiler adına tespit ve tescil edilemeyeceği gerekçesi belirtilerek dava konusu taşınmazın ... niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tescili isteğiyle dava açmıştır.
Birleştirilen dosya davacısı ... Köyü Tüzel Kişiliği dava dilekçesinde; ada ve parsel numaralarını bildirdiği taşınmazların mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasını istemiş, dava konusu parseller tefrik edilmek suretiyle işbu dosya ile birleştirilmiştir.
Mahkemece, davacı ... Belediye Başkanlığının davasının reddine, ... Yönetiminin davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 587 parsel sayılı taşınmazın 27/07/2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 6.418,05 m²"lik kısmın son parsel numarası verilerek ... niteliği ile ... adına tespit ve tesciline, geri kalan kısmının ve 569 parsel ile 572 parsel sayılı taşınmazların ise tespit gibi tescillerine karar verilmiş hüküm, davacı ... Yönetimi vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Yörede, 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp 13/12/1945 tarihinde ilan edilerek kesinleşen ... kadastrosu daha sonra 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 12/06/1980 tarihinde ilan edilen ... kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu parselin bulunduğu bölgenin 3116 sayılı Kanuna göre 1945 yılında yapılan ... tahdidinde özel ... olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Daha sonra 12/06/1980 tarihinde ilan edilen ... tahdidinde ise bu bölgenin tamamı 4785 sayılı Kanun gözetilerek “Devlet ormanı” olarak sınırlandırılmış ise de toplam 17 adet dava dosyasına konu olan yerler hakkında 1980 yılında yapılan bu sınırlandırma ... Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen kararları ile iptal edilmiştir.
Buna göre, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin toplam 17 adet olan kesinleşen kararlarının kapsamı dışında kalan alanların 12/06/1980 tarihinde ilan edilen ve 4785 sayılı Kanun gözetilerek yapılan ... tahdidinde sınırlandırıldıkları gibi “Devlet ormanı” nitelikleri kesinleşmiştir. 12/06/1980 tarihinde ilan edilen tahdide karşı dava açılan ve hükmen iptal edilen yerler yönünden ise halen ayakta ve geçerli olan 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp 13/12/1945 tarihinde ilan edilen ... tahdidi olup, bu sınırlandırmaya göre de bu alan içinde kalan yerler özel ... olarak sınırlandırıldıkları için bu yerlerin özel ... nitelikleri kesinleşmiştir. Davaya konu parselin 1945 yılında ilan edilen tahditte özel ... alanı olarak sınırlandırılan 600 hektarlık alan içinde, daha sonra 4785 sayılı Kanun gözetilerek yapılan ve 12/06/1980 tarihinde ilan edilen ... tahdidinde ise “Devlet ormanı” olarak sınırlandırılmış alan içinde olduğu tartışmasızdır. Uyuşmazlık konusu olan husus, dava konusu parselin kadastro tespitinin edinme sütununda yazıldığı gibi ... tahdidine itiraza konu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/241 - 1985/281 sayılı kararında tahdit dışına çıkartılan taşınmazın kapsamı içinde yer alıp almadığıdır. Anılan mahkeme kararının kapsamı içinde ise dava konusu parsel özel ..., dışında ise Devlet ormanı niteliğinde olacaktır. Yani bir başka anlatımla, her halükarda parselin ... ile ilişkisi mevcuttur.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise davaya konu 569 ve 587 sayılı parsellerin kadastro tespitinin edinme sütununda sözü edilen ve 12/06/1980 tarihinde ilan edilen ... tahdidine itiraza ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/238-1985/278 sayılı mahkeme kararında "...6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 7. maddesine göre kurulan ... kadastro komisyonunun “1981/53-1 ve 2 sayılı kavgalı taşınmazla ilgili ikinci sınırlama işleminin iptaline..." denilerek 12/06/1980 tarihinde ilan edilen ... tahdidini “1981/53-1 ve 2 ve olarak belirtilen veya tanımlanan taşınmazlar yönünden iptal etmiştir. Davaya konu 572 sayılı parselin ise kadastro tespitinin edinme sütununda sözü edilen ve 12/06/1980 tarihinde ilân edilen ... tahdidine itiraza ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/234-1985/274 sayılı mahkeme kararında "...6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 7. maddesine göre kurulan ... Kadastro Komisyonunun “1981/49-1 nolu kavgalı taşınmazla ilgili sınırlama işleminin iptaline..." denilerek 12/06/1980 tarihinde ilân edilen ... tahdidini “1981/49-1 olarak belirtilen veya tanımlanan taşınmaz yönünden iptal etmiştir.
Bir başka anlatımla, anılan kararda 12/06/1980 tarihinde ilân edilen tahdit “1981/53-1 ve 2” ve ""1982/49-1"" numara olarak belirtilen taşınmazlarla sınırlı olarak iptal edilmiş, bu kararın doğal sonucu olarak, taşınmazlar 1945 yılında ilan edilen tahdit nedeniyle eskisi gibi özel ... niteliğine dönmüştür. Çünkü bu yer, 1945 yılında yapılan tahditte özel ... olarak sınırlandırılan alan içindedir ve bu tahdit iptal edilmediğinden halen ayaktadır.
Diğer yandan,“1981/53-1 ve 2” ile ""1982/49-1"" sayılı diye belirtilen taşınmazların kapsamı dışında kalan yerler ise (ve diğer tahdide iptal davalarının kapsamı dışında kalan yerler) 4785 sayılı Kanun gözetilerek yapılan ve 07/11/1980 tarihinde ilân edilen ... tahdidinde Devlet ormanı olarak sınırlandırılan alan içinde kalmaktadır. Zira, 4785 sayılı Kanun gözetilerek 07/11/1980 tarihinde ilan edilen ... tahdidi bir bütün olarak iptal edilmemiştir; sadece ... Asliye Hukuk Mahkemesinin toplamda 17 adet olan dava dosyalarına konu taşınmazlar yönünden iptal edilmiştir. Bu nedenle, ... Asliye Hukuk Mahkemesince 1985 yılında verilen kararların kapsamı dışında kalan yerler yönünden 4785 sayılı kanun gözetilerek yapılan ... tahdidi kesinleşip, bu tahdidi iptal için öngörülen hak düşürücü süreler de geçtiğinden, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/11/1980 tarihinde ilan edilen ... tahdidine itiraza ilişkin kesinleşen kararlarının kapsamı dışında kalan taşınmazların tapu veya zilyetlik yoluyla özel mülke dönüşmesi olanağı bulunmamaktadır.
Her ne kadar, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/238-1985/278 ve 1983/234-1985/274 sayılı 12/06/1980 tarihinde ilan edilen ... tahdidinin iptaline dair kararlarında; tahdidin iptaline konu taşınmaz yönünden; atıf yapılan herhangi bir bilirkişi raporu bulunmamakta ise de anılan kararda davaya konu taşınmazlar “1981/53-1ve 2” ile ""1983/49-1"" sayılı olarak belirtilmiş ve kararın hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazlar bunun dışında hudut, miktar veya başka bir belirleme ile tanımlanmamış ancak hükmün gerekçesinde 1981/53-1 sayılı 20 dönüm, 1981/56-2 sayılı 10 dönüm, 1981/49-1 sayılı 75 dönüm yüzölçümlü taşınmazların sınırları da belirtilerek anılan yerlere ilişkin ikinci sınırlama işleminin iptaline karar verildiği belirtilmiştir. Dairede temyiz incelemesi yapılan ... Kadastro Mahkemesinin bazı dosyalarının içinde kadastro tespitine esas alınan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... tahdidine itiraz davasına konu dosyalarının bulunduğu, bazı dosyalarda ise ... tahdidine dair Asliye Hukuk Mahkemesi dosyalarının bulunmadığı görülmüştür. Ancak, bu dosyaların tamamı birlikte incelendiğinde, mahkemenin hüküm fıkrasında tahdide itiraza konu taşınmazları belirttiği rakamsal ifadelerin mahkemenin bozma öncesi esasının yanına ... tahdidine konu taşınmazlara bilirkişi tarafından verilen numaralandırma olduğu anlaşılmıştır. Nitekim, eldeki davaya konu taşınmazlardan 569 sayılı parsel ""81/53-1"", 587 sayılı parsel ""81/53-2"" ve 572 sayılı parsel ""81/49-1"" şeklinde işaretlenmişlerdir.
Mahkemece Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/234 - 1985/274 ile 1983/238 -1985/278 sayılı dava dosyaları getirtilip, kapsamı belirlenmemiştir.
Bundan başka, mahkemece kurulan hüküm mahkemenin kabulü ile de çelişkilidir. Şöyle ki; mahkemece davaya konu parsellerin tamamının ... tahdidine ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/234-1985/274 ile 1983/238-1985/278 sayılı kararları kapsamında kaldığı kabul edilmiştir.
Yukarıda da belirtildiği gibi dava konusu taşınmazların bulunduğu alan 1945 yılında yapılan ... tahdidinde “Özel ...” olarak sınırlandırılmıştır. Daha sonra 4785 sayılı Kanun gözetilerek 07/11/1980 tarihinde ilân edilen ... tahdidinde “Devlet ormanı” olarak sınırlandırılmış ise de gerçek kişilerin açtıkları tahdide itiraz davasıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11983/234-1985/274 ile 1983/238-1985/278 sayılı kararıyla 07/11/1980 tarihinde ilan edilen tahdit dava konusu “1981/53-1 ve 2” ile “1981/49-1"" ile belirtilen yerler yönünden iptal edilmiştir. Bu durumda, dava konusu parsellerin tamamının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen kararında geçen ve “1981/53-1 ve 2” ile “1981/49-1"" sayılarıyla belirtilen taşınmazlar içinde kaldığı kabul edilse dahi, davaya konu parsel yönünden halen ayakta ve geçerli olan 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp 13/12/1945 tarihinde ilan edilen ... tahdididir. Her ne kadar davacı ... Yönetimi dava konusu taşınmazın Devlet ormanı vasfıyla tescili istemiyle dava açmış ise de çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, taşınmazın özel ... vasfında olduğunun gözetilmemiş olması ve davaya konu taşınmaz “fıstıklık” niteliğiyle tespit edilmiş ise de taşınmaz fıstık çamı ağaçları ile kaplı olup niteliğinin Antep fıstığı ağaçlarıyla karıştırılabilecek şekilde tespit gibi “fıstıklık” olarak değil “fıstık çamlığı” olarak düzeltilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru olmamıştır.
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/234-1985/274 ile 1983/238-1985/278 sayılı kararının uygulandığı başka parsel veya parsellerin bulunup bulunmadığı tespit edilerek, varsa bunların tutanak örnekleri getirtilmeli, şayet bunlardan eldeki dosya gibi davalı olan parseller varsa eldeki dava ile birleştirilmeli, daha sonra dava konusu parseli ve geniş çevresini gösterir orijinal kadastro paftası ile ... tahdidine itiraza ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/234-1985/274 ile 1983/238-1985/278 sayılı dosyaları getirilmeli, anılan dosya içinde hükme dayanak kroki bulunmadığı takdirde ... tahdidine itiraz davasına konu taşınmaz mahkeme kararında numaralandırıldığı için hükme dayanak krokinin olması gerektiği gözetilerek mahkeme kararına dayanak kroki sıkı bir şekilde araştırılarak dosyaya celp edilmeli, bundan sonra önceki keşifte görev almayan bir ... ve iki harita mühendisi bilirkişi kurulu eşliğinde, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları huzuruyla yapılacak keşifte, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/234-1985/274 ile 1983/238-1985/278 sayılı dosyalarında hükme dayanak kroki bulunduğu takdirde bu kroki, şayet anılan dosya içinde hükme dayanak kroki bulunmadığı takdirde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin dava konusu taşınmazları gösterir aynı nitelikteki dava dosyalarının araştırılarak bu dosyalar içinde bulunan fen bilirkişi tarafından hazırlanan 22/09/1981 tarihli 1/10000 ölçekli krokide eldeki davaya konu taşınmazları ilişkin kroki ile kadastro paftası ölçeklerinin eşitlenip çakıştırılması suretiyle kesinleşen mahkeme kararı kapsamında kalan taşınmazlar kuşkuya yol açmayacak şekilde zeminde ve kadastro paftası üzerinde belirlenmeli; yine, harita mühendisi bilirkişilerden 12/06/1980 tarihinde ilan edilen ... tahdidine itiraza ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin toplam 17 adet olan kesinleşen kararları kapsamında kalan taşınmazlar mahkeme esas sayısı ve anılan 17 adet dava dosyası dayanak yapılarak tespit edilen parsellerin sayıları da belirtilerek kadastro paftası üzerinde gösterecek birleşik kroki alınmalı, ayrıca davacının dayandığı tapu kaydı yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve fen bilirkişi huzuruyla yapılacak keşifte yöntemince zemine uygulanmalı, bilirkişi ve tanıklardan her bir sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, bilinemeyen sınırlar konusunda taraflara tanık dinletme olanağı verilmelidir.
Yapılacak uygulamada şayet davaya konu parsellerin tamamının kesinleşen mahkeme kararına dayanak bu kroki içinde kaldığı saptandığı takdirde, dava konusu parsellerin bu durumda özel ... olarak sınırlandırılan alan içinde kaldığı gözetilerek ve çoğun içinde az da
vardır kuralından hareketle ... Yönetiminin davasının kısmen kabulüne ve tutanağın beyanlar hanesine 1945 yılında kesinleşen ... tahdidinde özel ... olarak belirlenen saha içinde kaldığı yönünde şerh ile birlikte niteliği “fıstık çamlığı” olarak düzeltilerek gerçek hak sahibi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmelidir. Şayet, davaya konu parselin bir bölümümün kesinleşen mahkeme kararına dayanak kroki içinde kaldığı tespit edilirse, kroki kapsamı içinde kalan bölüm yönünden yukarıda belirtildiği gibi hüküm kurulmalı, kroki kapsamı dışında kalan bölüm yönünden ise, ... Yönetiminin davası kabul edilerek bu bölümün Devlet ormanı vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmelidir. Son olarak, dava konusu parsellerin tamamının kesinleşen mahkeme kararına dayanak olan kroki kapsamı dışında kaldığı tespit edildiği takdirde ise, davacı ... Yönetiminin davası kabul edilerek parsellerin tamamının Devlet ormanı vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve uygulama ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin ve davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/04/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.