14. Hukuk Dairesi 2017/4566 E. , 2021/1463 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.06.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davanın reddine dair verilen 24.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kira sözleşmesinin feshinin tespiti, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında yapılan 18.08.2006 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca 104 ada 5 parselin davalıya kiralandığını, davalının kira borcunu ödememesi nedeniyle 15.10.2008 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, buna rağmen davalının davaya konu yeri kullanmaya devam ettiğini belirterek sözleşmenin feshinin tespiti, el atmanın önlenmesi ve davacının fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile 6.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, sözleşmenin bitiminden bir yıl önce taşınmazı teslim ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; "davalı taşınmazı tahliye ettiğinden kiralanan taşınmazın tahliyesi, tecavüzün önlenmesi ve ecrimisil bedeline ilişkin taleplerin konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına ve davanın reddine" karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ispat yükünü düzenleyen 190.maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat edilemez.
Somut olaya gelince; davacı ile davalı arasında dava konusu tarlanın kullanımına yönelik 18.08.2006 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiği, dosya kapsamına göre kira sözleşmesi devam ederken kira bedellerinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından çekilen 15.10.2008 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesinin sona erdirildiği, ihtarın davalıya 27.10.2008 tarihinde ulaştığı anlaşılmıştır.
02.04.2013 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler davalının 5 yıl boyunca taşınmazı kullandığını, bir önceki yıl taşınmazı davacıya devrettiğini, ancak sözleşmenin sona erme tarihi ve kira bedelinin ödenip ödenmediği hakkında bilgi sahibi olmadıklarını belirtmişlerdir.
Davalı keşifte ve duruşmada alınan beyanlarında ilk yıl kira bedelini elden ödediğini, ikinci yıl damla sulama sisteminin tamir masraflarının kira bedelinden mahsup edilmesi nedeniyle ödemediğini, sonraki yıl ise kira bedelini makbuz karşılığı ödediğini, kalan iki yılda ise taşınmazı kullanmadığını, davacıya teslim ettiğini ileri sürmüş, duruşmada ise sözleşmenin bitiminden bir yıl önce taşınmazı teslim ettiğini beyan etmiştir.
Dosya kapsamına göre kira sözleşmesinde geçen beş yıllık süre boyunca davalının kullanımı olduğu ancak kullandığı süre boyunca kullanım bedelinin tamamını ödediğini ispatlayamadığı dikkate alınarak kira sözleşmesinin feshine kadar kullanılan süre boyunca ödenmeyen kira bedeli ve sözleşme feshedildikten sonraki kullanım için ecrimisil tazminatı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hem elatmanın önlenmesi hem de ecrimisil yönünden davanın reddine yönelik hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının yatırana iadesine, 03.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.