4. Hukuk Dairesi 2014/14574 E. , 2015/8024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/10/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 02/06/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı şirket vekilleri Avukat ..., Avukat ... ile karşı taraftan davalı şirket vekilleri Avukat ... ve Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Dava, haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, mülkiyeti kendisine ait olan petrol istasyonunun 19/01/1983 tarihli kira sözleşmesi ile işletilmesinin davalıya verildiğini, kiralanan petrol istasyonunda ..."nin ürünlerinin satılması için 24/10/1995 tarinde bu dağıtım şirketi ile 10 yıl süreli sözleşme yaptığını, davalı şirketin de aynı dağıtım firması ile aynı tarihli 10 yıl süreli bayilik sözleşmesi yaptığını, bugüne kadar belirlediği dağıtım şirketinin ürünlerinin davalı şirket tarafından satıldığını, dağıtım şirketi ile yapılan sözleşmenin 25/10/2005 tarihinde sona erecek olması nedeniyle 18/09/2005 tarihinde davalı şirkete yeni dağıtım firması ile bayrak hakkı sözleşmesi yapacağını ihtarname ile bildirdiğini, yeni dağıtım şirketini belirleme ve sözleşme yapmasının önlenmesi için davalı şirketin talebiyle ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalı şirketin açtığı muarazanın men"i davasının reddine karar verildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini, davalı şirket tarafından açılan yargılamanın yenilenmesi davasının da reddedildiğini, davalı şirketin üçüncü bir şirket ile bayilik sözleşmesi yaptığını, haksız ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davalı şirketin işlettiği petrol istasyonu için dağıtım şirketi ile bayrak hakkı sözleşmesi yapamadığını belirterek 4 yıllık uğradığı zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı şirket ise, davanın zamanaşımına uğradığını, ihtiyati tedbir kararının 05/05/2006 tarihinde muarazanın men"i davasının reddine karar verilmesiyle kalktığını, taraflar arasındaki işletme sözleşmesinde davacı şirketin bayrak hakkı adı altında bir hakkı olmadığı gibi akaryakıt dağıtım firmasını belirlemesini gerektiren bir hüküm de bulunmadığını, talebin hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kesinleşen Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2006/39 esas, 2006/143 karar sayılı ilamı ile mülkiyeti davacı şirkete ait olan ve işletme sözleşmesiyle davalı şirkete devrettiği petrol istasyonunda hangi dağıtım şirketinin ürünlerinin satılacağını belirleme hakkının davacı şirkete ait olduğunun belirlendiğini, davalının haksız ihtiyati tedbir kararı almasının davacının intifa hakkından mahrum kalmasına sebep olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten muarazanın men"i davasının reddine ilişkin kararın kesinleştiği tarihe kadar zarar hesabı ve bu tarihten dava tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nun 112. maddesinde "Esas hakkında mahkeme tarafından verilen kararın tefhim veya tebliğ olunmasına müteakip ihtiyaten icra kılınmış olan tedbir mürtefi olur. Şu kadar ki mahkeme hükmün icrasını temin için işbu tedbirin tayin edeceği müddet zarfında devamına karar verebilir." düzenlemesi mevcuttur. Bu kapsamda; Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2006/39 esas, 2006/143 karar sayılı kararı ile 05/05/2006 tarihinde taraflar vekillerinin yüzlerine karşı muarazanın men"i davasının reddine karar verilmiş, tedbirin devamına ilişkin bir karar verilmediğinden ihtiyati tedbir kararı yasa gereği kendiliğinden kalkmıştır. Muarazanın men"i davasının reddedilmesi ile de tedbir işleminin hukuka aykırılığı belirlenmiş olduğundan ihtiyati tedbir kararının icrasından kaynaklanan zararı da 05/05/2006 tarihinde son bulmuştur. Mahkemece, davacı şirketin dağıtım sözleşmesinin sona erdiği 24/10/2005 tarihinden ihtiyati tedbir kararının yasa gereği kalkmış olduğu 05/05/2006 tarihine kadar zarar kapsamının belirlenmesi gerekirken, ihtiyati tedbir kararının alındığı tarihten dava tarihine kadar yapılan zarar hesabına ilişkin bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
b) Dava dilekçesinde, davacı şiketin işlemiş faiz alacağına ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Mahkemece, bilirkişi raporunda belirlenen zarar tutarı üzerinden muarazanın men"i davasının reddine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar hesap edilen faiz alacağına hükmedilmesi de HMK"nun 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olup, karar bu nedenle bozulmuştur.
3- Tarafların faizin başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, hüküm altına alınan asıl alacağa ihtiyati tedbir kararının kalktığı 05/05/2006 tarihi yerine, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi sebebiyle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) no"lu bentte gösterilen nedenle davalı şirket yararına, (3) no"lu bentte gösterilen nedenle taraflar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 17/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.