Hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/1396 Esas 2018/1144 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1396
Karar No: 2018/1144
Karar Tarihi: 06.02.2018

Hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/1396 Esas 2018/1144 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2016/1396 E.  ,  2018/1144 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-Kasten yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ... ve katılan ... vekilinin, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
    2-Hakaret suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ile gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Adli sicil kaydında yer alan ilamına göre mükerrir olan sanık hakkında, TCK"nın 58/3. maddesine göre, yüklenen suç için öngörülen seçimlik cezalardan zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından bu hususun bozma yapılamayacağı,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    1-Katılan kendisini Sağlık Bakanlığı vekili ile temsil ettirdiğinden, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesi ile 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesi uyarınca, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-6545 sayılı Kanunun 81. maddesiyle değişik, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesine göre, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilemeyeceği gözetilmeden, bu hususun sanığa ihtarına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ile sanık ..."ün temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarına ilişkin kısmın çıkarılması ve hüküm fıkrasına “katılanın kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca 1500 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak Sağlık Bakanlığı’na verilmesine” ibaresinin eklenmesi, biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.