
Esas No: 2013/17858
Karar No: 2014/1104
Karar Tarihi: 28.01.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/17858 Esas 2014/1104 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DENİZLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2011/172-2013/175
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av. R.. A.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılar ve vekilleri gelmediler. Gelen davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.
Belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davalı Zeki"nin, diğer davalı Abbas"ın İzmir İli Ç.. İlçesi 7... ada ... parselde kayıtlı taşınmazdaki payını haricen satın aldığını ve sonrasında bu payı 320.000 TL bedel ile haricen müvekkiline sattığını, ancak satış bedelinin ödenmesine rağmen davalıların taşınmazın mülkiyetini nakletmediğini ileri sürerek; 320.000 TL nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Zeki vekili ile davalı Abbas vekili cevap dilekçelerinde; davanın, BK. nun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını savunarak, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının satış bedelini ödediği 10.06.2009 ve taşınmazın 3. kişiye satıldığı 21.10.2009 tarihleri ile davanın açıldığı 27.04.2011 tarihleri arasında BK. nun 66. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçe gösterilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, tapulu taşınmazın haricen satışı nedeniyle ödenildiği ileri sürülen satış bedelinin, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesi talep edilmiştir.
Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, TMK. nun 706, BK. nun 213 ve Tapu K. nun 26. maddeleri uyarınca resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz ise de; 07.06.1939 günlü ve 1936/31 E. 1939/47 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere bu gibi sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklar BK. nun 125. maddesine göre on yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı süresinin başlangıcı ise; ifanın imkansız hale geldiği tarihtir.
Buna göre; davaya konu taşınmaza ait satım sözleşmesinin taraflarca 06.01.2009 tarihinde imzalandığının ileri sürülmesine ve bu taşınmazın 21.10.2009 tarihinde dava dışı 3. kişiye satılmış olmasına göre, iş bu davanın ifanın imkansız hale geldiği 21.10.2009 tarihinden başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; davanın zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı gözetilerek, işin esasına girilmesi ve toplanan deliller doğrultusunda ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekâlet ücretinin davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.