8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13057 Karar No: 2015/18944 Karar Tarihi: 22.10.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/13057 Esas 2015/18944 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/13057 E. , 2015/18944 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
... A R A R
Taraflar arasında görülen istihkak iddiasına ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda, mülkiyet karinesinin aksinin davacı 3. kişi tarafından kanıtlanamadığı ve mahcuzların borçluya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz aşamasında, davalı alacaklı vekili Av. ... tarafından 27.10.2014 tarihinde davayı kabul ettiklerine dair beyan dilekçesi verildiği, dilekçenin anılan avukat tarafından UYAP sisteminden yerel mahkemeye ulaştırıldığı ve vekaletnamesinde davayı kabul yetkisinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. 1-Davayı kabul, davalının davacının açtığı davada ileri sürdüğü talep sonucuna kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir (HMK. 308 md). Kabulün mahkemeye yönelik olarak yapılması gerekir ve kabul davalının tek taraflı irade beyanı ile tamamlanır; ayrıca davacının ve mahkemenin rızasına gerek bulunmamaktadır. Kabul, ancak tarafların üzerinde tasarruf edebilecekleri davalarda sonuç doğurur. 6100 sayılı HMK"nun 311. maddesi uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğuran davanın kabulü, aynı Yasa"nın 310. maddesine göre hüküm kesinleşinceye kadar her zaman mümkündür. Ancak, karar kesinleşinceye kadar davayı kabul mümkün ise de, Mahkemece dava hakkında bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında bu beyan verildiğine ve bu aşamada kabul beyanı hakkında karar verme yetkisi mahalli mahkemeye ait bulunduğuna ve takip borçlusunun da davada taraf olmasına göre vaki kabul beyanı hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine HMK"nun 308-310. maddeleri uyarınca şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı alacaklı vekilinin davayı kabul beyanı ve takip borçlusunun da dosyadaki konumu dikkate alınarak bir karar verilmek üzere, Yerel Mahkeme hükmünün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.