11. Hukuk Dairesi 2015/13271 E. , 2017/1102 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/11/2014 tarih ve 2009/251-2014/506 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili; müvekkilinin 19.02.2001 tarihinde davalı bankanın ... Şubesi"ne 68.472,00 TL yatırdığını ve 27.04.2001 tarihine kadar geri dönüş ve para çekimi işlemlerinden sonra 85.428,00 TL"ye ulaşması gereken paranın talep edildiği halde ödenmediğini ileri sürerek, 85.428,00 TL’nin 27.04.2001 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalı bankadan tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddini istemiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili; ...’nin şubede açılmış olan vadesiz tasarruf hesabında 23.11.1998 tarihine kadar bir usulsüzlük olmadığını, bu tarihten sonra ise hesabından para çekmek istediğinde çekeceği tutarın başka bir hesaptan karşılandığını, hesaba yatırdığı paranın da ilgili tarihte fiktif repoya dahil edildiğini ve hesaba fiktif olarak sözde faizli bakiye olarak yatırılan tutarlara bankanın ve piyasanın faiz oranlarının çok çok üzerinde faiz uygulandığını, ...’nin bugüne kadar gerçekte yatırdığı paranın 8.499,00 TL olduğu halde 17.760,00 TL çektiğini, bu durumda bankanın alacağının bulunduğunu ileri sürerek birleşen davada fazla ödenen 9.261,00 TL"nın her bir işlem tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte ...’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalı bankanın ... şubesine 23/11/1998 tarihinde 6.000,00 TL yatırılarak hesabın açıldığı, hesaba muhtelif tarihlerde paralar yatırıldığı ve yine muhtelif tarihlerde hesaptan paraların çekildiği, banka şube müdürünün usulsüz işlemleri sonucunda bu hesaba yatırılan paralar için uygulanan faizlerin bankanın normalde uygulamakta olduğu faizlerin çok üzerinde uygulandığı, bu derece yüksek oranda faiz uygulamasının kabulünün mümkün olmadığı, ayrıca davacı tarafından 01/06/1999 tarihinde hesabına 9.500,00 TL yatırılmış olduğu, bu paranın başka bir müşteri hesabından aktarıldığına önelik davalı banka iddiasının usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığı, davacı tarafça yatırıldığı kabul edilen miktarlara bankanın uyguladığı normal faiz oranları üzerinden hesaplamalar yapılmasının gerektiği, bu hesaplama yapıldığında davacının bankadan toplam 23.484,40 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 23.484,40 TL"nin 27/04/2001 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 27/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.