11. Hukuk Dairesi 2016/733 E. , 2017/1100 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/10/2014 tarih ve 2013/169-2014/418 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili bankanın ... Şubesi ile davalı ... arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca davalı ...’ın 08.06.2000 tarihi itibariyle 9.753,00 TL borçlu olduğunu, diğer davalıların da kredi sözleşmesinin müşterek borçlu müteselsil kefili sıfatıyla borcun kefalet limiti olan 4.000,00 TL’den sorumlu olduklarını, keşide edilen 20.01.2000 tarihli ihtarnameye rağmen davalıların borçlarını ödemediklerini ileri sürerek, anılan meblağın akdi temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; asıl borçlu ..."ın dava tarihi itibariyle 10.785,00 TL borçlu olduğu ve en son tahsilat tarihi olan 13.10.2000 tarihi itibariyle 6.651,01 TL borcunun kaldığı, kefil ..."ın dava tarihi itibariyle 5.281,70 TL borçlu olduğu ve en son tahsilat tarihi olan 13.10.2000 tarihi itibariyle 351,51 TL borcunun kaldığı, kefil ..."in dava tarihi itibariyle 4.923,25 TL borçlu olduğu ve en son tahsilat tarihi olan 13.10.2000 tarihi itibariyle borcunun kalmadığı, asıl borçlu ... ve kefil ... için ise 13.10.2000 tarihinden itibaren belirtilen borç tutarlarına % 135 oranında faiz istenebileceği gerekçesiyle 6.651,01 TL’nin 13.10.2000 tarihinden itibaren %135 temerrüt faizi ile davalı ..."dan tahsiline, 351,51 TL’nin 13.10.2000 tarihinden itibaren %135 temerrüt faizi ile davalı ..."dan tahsiline ve davalı ... açısından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) numaralı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın asıl borçlu ve müteselsil kefillerden tahsiline ilişkindir. Dairemizin bozma ilamında, kredi borçlusunun borcun tamamından, müteselsil kefillerin ise kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin sonuçlarıyla sınırlı olmak üzere borçtan sorumlu oldukları, asıl borçlu ve kefillerin borç miktarının dava tarihi itibariyle ayrı ayrı belirlenip davadan sonra kefillerin kendilerinin sorumluluk miktarı kadar ödemede bulunmaları halinde, kendileri yönünden borcun sona ereceği, asıl borçlunun kısmi ödeme yapması halinde ise kefillerin sorumluluklarının önceden olduğu gibi devam edeceği ve yapılan kısmi ödemelerin ise öncelikle faiz alacağından mahsup edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen, asıl borçlu tarafından dava açıldıktan sonra yapılan ödemeler bozma ilamı doğrultusunda faiz alacağından düşülmüş ancak bu ödemeler kefillerin kefalet borcundan da düşülerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Oysa, dosya kapsamından, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin asıl borçlu tarafından çek ile yapıldığı ve kefillerin dava konusu borç dolayısıyla ödeme yapmadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, hükme esas alınan 11.07.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, dava tarihi itibariyle davalıların temerrüt tarihleri dikkate alınarak asıl borçlu ...’ın 6.651,01 TL’den, kefil ...’ın 5.281,70 TL’den, kefil ...’in ise 4.923,95 TL’den sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kredi borçlusu tarafından yapılan kısmi ödemelerin kefil davalılarca yapılan ödeme gibi değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin vekalet ücretine temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 358,31 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına, 27/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.