22. Hukuk Dairesi 2016/29081 E. , 2020/879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi ve davalı vekince duruşma istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/01/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin 03/08/1999 ilâ 02/09/2013 tarihleri arasında davalı yanında kesintisiz ve sigortasız olarak iş akdi ile çalıştığını, müvekkilinin kendisine sigorta yapılması ve ücret ödenmesi taleplerini defalarca yinelemesine karşın olumlu yanıt alamadığını, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. 4857 sayılı Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir. Bu cümleden olarak, işçi-işveren ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunabilmek için, öncelikle iş sözleşmesi kapsamında gerçekleşen ve fiili bir durum olan çalışma olgusunun mevcut olması gerekmektedir.4857 sayılı İş Kanununda çalışma olgusunun ispatı ile ilgili olarak özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle bu hususun ispatı, genel hükümlere tabidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Dolayısıyla çalışma olgusunu iddia eden davacı, kural olarak bu hususu ispat etmek zorundadır. Fiili bir olgu söz konusu olduğundan, bu durum, kural olarak her türlü delille ispat edilebilir.Somut uyuşmazlıkta Mahkemece davacının 21/02/2010 ilâ 20/08/2013 tarihleri arasında davalı yanında çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmiş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.Sosyal Güvenlik Kurumu denetmeni tarafından ifadesi alınan apartman yöneticisi ve eşinin beyanlarına göre, davacı ve eşi 12 yıl gibi bir süre kapıcı dairesinde ikamet etmiş, çöp alma, ekmek servisi ve temizlik faaliyetini yürütmüştür. Diğer taraftan davacı tarafından sunulan Büyükşehir Belediye Başkanlığına hitaben yazılan ve apartman kaşesinin yer aldığı belgede de davacının 13 yıldır apartmanda görev yapmakta olduğu yazılıdır. Nihayet davacı tanıkları da, davacının 1999 yılından itibaren apartmanda çalışmaya başladığını beyan etmiştir.Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre, davacının 03/09/1999 ilâ 20/08/2013 tarihleri arasında iş sözleşmesi ile çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
3-Kabule göre de, yargılama gideri hesaplanırken kabul-ret oranının dikkate alınmaması ve davacı tarafından yapılan yargılama giderinin dikkate alınmaması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, davacı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 21/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.