20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5769 Karar No: 2017/3593 Karar Tarihi: 24.04.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5769 Esas 2017/3593 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/5769 E. , 2017/3593 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 3. Asliye Hukuk ile ... 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tesip istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, HUMK"nın 1 ve 8. maddesi hükümleri dikkate alındığında dava değeri olan 7.080,00 TL"nin mahkemenin görev sınırının altında ve sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının içinde bir değer olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise her ne kadar davacı vekili iş bu davayı asliye hukuk mahkemesine açmış ise de, asliye hukuk mahkemesi davanın değerini 7.080 TL olarak gözönüne alarak (davacı vekili dava dilekçesinde davanın değerini 7.080 TL olarak belirtmiştir) görevsizlik kararı vermiş ise de, borç miktarının 183.296,08 TL olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 04/02/2011 tarih 27836 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın geçici 1. maddesinde; “geçici madde 1- (1) Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz.” Yine, aynı Kanunun geçici 3. maddesinde; “geçici madde 3 – (Ek: 31/3/2011-6217/30 md.)(1) (1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” denilmektedir. Eldeki dava, değere ilişkin malvarlığından kaynaklanan dava olarak 6100 sayılı HMK"nın yürürlük tarihinden önce 24/06/2009 tarihinde açılmıştır. Somut olayda, anılan usûl Kanununun Geçici 1. maddesi ile geçici 3. maddesi hükümlerine göre 1086 sayılı HUMK hükümleri uygulanması gerekmektedir. Buna göre, 1086 sayılı HUMK"nın mahkemelerin görev sınırını belirleyen 8. maddesinde; Madde 8 – (Değişik: 26/2/1985 - 3156/2 md.) Sulh mahkemesi: I – İflas davalarıyla vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere, mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı (Değişik parasal sınır: 5219 - 14.7.2004 / m.2/A-a) "beşmilyar" (*) lirayı geçmeyen davaları, (1) görür.” denilmektedir. (1) Bu bentde geçen ve Ek 3’üncü maddeye göre dörtyüzmilyon olarak uygulanan parasal sınır, 14/07/2004 tarihli ve 5219 sayılı Kanunun 2"nci maddesiyle “beşmilyar“ olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. (*) Maddedeki parasal sınır, 26.9.2004 tarih ve 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle bu Kanuna eklenen ek madde 4 hükmü gereğince, (Yürürlüğe Giriş Tarihi 1.6.2005) her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı VUK Mük. 298"inci hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu durumda; dava, değere ilişkin menfi tespit davası olarak 6100 sayılı HMK"nın yürürlük tarihinden önce 24/06/2009 tarihinde açılmış olduğuna, çekişmeli alacağın dava edilen alacaktan daha fazla iken davanın kısmî dava olarak açılmış olmasına, kısmî davada görevin çekişmeli alacağın tamamına göre belirlenmesi gerektiğinden, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/04/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.