16. Ceza Dairesi 2017/3904 E. , 2018/2144 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi delaletiyle TCK"nın
314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63.
maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik
istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Hükmolunan cezanın süresine göre sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince reddine,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Adli emanette kayıtlı emanet eşyaları hakkında hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, dava zamanaşımı süresince bir karar verilmesi; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas - 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dairemizin 2017/1809 esas, 2017/5155 karar sayılı kararında silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin yapılan açıklamalar ışığında; sanığın, örgüte müzahir olması nedeniyle 667 sayılı KHK ile kapatılan ... Kolejine çocuklarını göndermesinin örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceğinin, ayrıca 14.11.2012 tarihinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütün stratejisi çerçevesinde propaganda ve finansal kaynak sağlamak için düzenlediği moral motivasyon artırmak amacıyla gezi adı altında kamufle ettikleri haklarında yine örgüt üyeliği soruşturması bulunan ve dava açılan, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünde bir dönem Sandıklı ilçe imamlığı, bir dönem...karahisar İl İmam Yardımcılığı yapan ... ve yine aynı üniversitede çalışan ... ile birlikte yurt dışı seyahatleri düzenledikleri ve bu yurt dışı gezilerine sanığın da katıldığı şeklindeki mahkeme kabulü açısından ise, dosyada kollukça düzenlenen araştırma raporu dışında başka bir belge bulunmadığı ve sanığın dosyaya sunduğu İl Emniyet Müdürlüğü Hudut Kapıları Büro Amirliği’nden aldığı yolcu sorgulama sonuçları belgesinde de sanığın belirtilen tarihte yurt dışı çıkış kaydının bulunmadığı görülmekle; ispat edilemeyen bu olayın da suçun sübutu açısından gerçekleştirilmiş bir faaliyet olarak kabul edilmesinde isabet bulunmamakta ise de;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin tesbiti ile aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, toplanan diğer deliller itibariyle eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.05.2018 tarihinde Üye ...’un eksik soruşturma nedeniyle hükmün bozulması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sayın çoğunluğun sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün onanması yönündeki görüşüne aşağıdaki gerekçelerle katılmıyorum.
Öncelikle sanık hakkında yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan eksik soruşturma ile hüküm kurulduğu kanaatindeyim. Ceza yargılamasının temel amacı mutlak hakikate ulaşmaktır. Sanığın cezalandırılabilmesi için atılı suçu işlediği hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanmalıdır.
Örgütün kriptolu haberleşme sistemi Bylock kullanmadığı anlaşılan sanık hakkında yerel mahkeme mahkumiyet gerekçesi olarak tanık beyanlarını çocuğunun örgüte müzahir okulda öğrenim görmesini Bankasya"da hesabının bulunmasını ve hakkında örgüt üyeliğinden dava açılan ... ve ... ile aynı tarihlerde yurt dışına seyahat etmesini esas almıştır.
Sanığın kızı ... 2009 yılından itibaren darbe tarihine kadar örgüte müzahir ... Kolejinde öğrenim görmesinin Dairemiz içtihatları karşısında örgüt üyeliği için esas alınamayacağı açıktır.
Sanığın Bankasya"da hesabının olduğu anlaşılmışsa da hesabın 2006 yılında açılmış olması örgüt üyelerinin bankayı kurtarmak için para yatırdığı 30.12.2013 ve 06.01.2014 tarihlerinde bankadaki tüm parasını çekerek sadece çocuğunun eğitim ücretinin ödenmesi için 1000 TL bırakması karşısında bu hususun da örgüt üyeliği için esas alınamayacağı açıktır.
Sanığın 2012 yılında hakkında FETÖ/PDY örgüt üyeliğinden dava açılan ... ve ... ile aynı tarihlerde yurt dışına örgütsel amaçlı seyahat ettikleri ispatlanamadığı gibi...karahisar İl Emniyet Müdürlüğü hudut kapıları büro amirliğinin 16.03.2017 tarihli yurt dışı giriş-çıkış belgesi incelendiğinde sanığın 2012 yılında hiç yurt dışına çıkışının olmadığının anlaşılması karşısında bu hususun da mahkumiyet için yeterli olmadığı anlaşılmıştır.
Tanık beyanları irdelendiğinde ise;
Tanıklar ... ve ... beyanlarında sanığın örgüt üyesi olduğuna dair ya da örgütsel faaliyeti bulunduğuna dair görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığı beyanlarının duyum ve tahmine dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Tanık ... ise hem soruşturma hem de yargılama aşamasındaki beyanında 2002 ve 2003 yıllarında çağrılması üzerine 4-5 kez cemaatin toplantılarına katıldığı, bu toplantılardan birinin sanığın evinde olduğunu belirtmiş ise de bu toplantının içeriği kendisinden sorulmamış ve tanık da bu konuda herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
En etkili tanık ..."un beyanı ise eksik alınmış ve tanık yeterince sorgulanmamış beyanları arasındaki çelişkiler giderilmemiştir. Soruşturma aşamasındaki beyanında... Kocatepe Üniversite imamı olarak 2014 yılı Ağustos ayında 2015 yılı Haziran ayına kadar 10 ay görev yaptığını başlangıçta önceki imam ..."den 1 ay boyunca bilgi aldığını Üniversitede 10 ayrı sohbet grubu olduğunu 3. grubun ... başkanlığında, ...ve sanıktan oluştuğunu belirtip müdafiisi olmaksızın sanığı fotoğrafından teşhis etmesine rağmen yargılama aşamasında sanıkla hiç yüz yüze gelmediğini kendisinin 3.grupta olduğunu ..."dan duyduğunu, gruptaki diğer üyeleri tanımadığını belirtmiştir. Tanık ..."un sanıkla sohbet toplantısına katılmadığını, sanıktan himmet almadığını beyan etmesi karşısında tanıklar ... ve ..."nun yeniden beyanı alınarak açıklayıcı sorular sorulup beyanları arasındaki çelişki giderilip yine tanık ..."ın beyanında isimleri geçen ... ve... dinlenip sonucuna göre karar vermek gerekirken bu hususlardan zuhul edilerek hüküm kurulması karşısında yerel mahkeme kararının eksik soruşturma nedeniyle bozulması kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.