17. Hukuk Dairesi 2017/5433 E. , 2019/11154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 12.07.2011 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve ... poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacının sürücüsü olduğu araca çarparak davacının yaralanmasına sebep olduğunu, sigorta şirketince ödeme yapılmışsa da bu miktarın zararı tam olarak karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 4.500,00 TL sürekli iş göremezlik nedeniyle olmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar ... ve ..."den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davalı tarafından davacıya 14.415,00 TL ödeme yapıldığını ve fazlaya ilişkin istemin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 23/02/2017 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerini, manevi tazminat talebi ile ilgili Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu alınmasına gerek bulunmadığından, dosya kapsamındaki belgeler nazara alınarak manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş; 29/03/2017 tarihli celsedeki beyanında da maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerini, manevi tazminat yönünden ... ve ..."e karşı taleplerinin devam ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat istemine ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine; davacının, davalılar ... ve ..."e karşı açtığı manevi tazminat istemine ilişkin davasının davacının kaza nedeniyle maluliyet durumu konusunda rapor alınamadığının, verilen kesin sürede davacının hazır edilemediğinin, dosyada maluliyet durumunu belirtir rapor bulunmadığının, ceza dosyasında rapor alınmış ise de bu raporun manevi tazminat tayini açısından değerlendirilebilecek bir rapor olmadığının, maluliyet durumu ve oranı belirlenmeden kişinin olay nedeniyle ne gibi bir acı ve ızdırap duyduğunun tespit edilemeyeceğinin, bu haliyle davacının manevi tazminata ilişkin davasının ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının kusurlu eylemi nedeniyle yaralanmasından dolayı işgöremez duruma düştüğünü belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Yargılama sırasında ibraz ettiği 23.02.2017 tarihli maddi tazminata ilişkin feragat dilekçesinde maddi tazminat konusunda sigorta şirketi ile anlaşmaya varıldığını, manevi tazminat talebi ile ilgili Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu alınmasına gerek bulunmadığından dosya kapsamındaki belgeler nazara alınarak manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
Dosya kapsamından, davacının kaza nedeniyle yaralandığı (diz kapağının kırıldığı), yaralanmanın niteliği ve derecesi konusunda raporlar düzenlendiği sabit olup, işgöremezlik oranı konusunda bir belirleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda, mevcut raporlardaki bulgular göz önünde tutularak manevi tazminatın belirlenmesi ve davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle acı ve ızdırap duyduğu kabul edilerek hakkaniyet ölçüsünde uygun bir miktar manevi tazminat tayin edilerek manevi tazminat talebinin hüküm altına alması gerekirken mahkemece, dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçelerle talebin reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.