12. Ceza Dairesi 2019/3535 E. , 2019/9719 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemmesi
Taksirle yaralama suçundan sanık ...’ün 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 62 ve 52/1-2. maddeleri gereğince 1.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Sivas 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.10.2018 tarihli ve 2018/298 esas, 2018/140 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin müşteki vekili tarafından kabul edilmemesi üzerine, uzlaştırmacı tarafından uzlaşmanın sağlanamadığının belirtildiği, uzlaşma sağlanamadığından bahisle kamu davası açıldığı ve Mahkemece uzlaştırma yoluna gidilmeyerek sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmış ise de;5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/4. maddesinde yer alan, "Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması hâlinde uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır, uzlaştırmacı uzlaştırma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılır" şeklindeki, Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğinin 29/1. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin reşit olmaması ya da kısıtlı olması hâli ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır" şeklindeki, anılan Yönetmeliğin 31/1. maddesinde yer alan, "uzlaşma müzakerelerine şüpheli, sanık, katılan, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi, müdafi ya da vekilinin haklı bir mazereti olmaksızın müzakelere katılmaktan imtina etmesi hâlinde ilgili taraf uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeler karşısında, uzlaştırma teklifinin şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene bizzat yapılması gerektiği, bu nedenle onların vekili ya da müdafiine yapılamayacağı, soruşturma konusu olayda müşteki vekiline yapılan uzlaştırma teklifinin geçerli olmadığı ve dosyanın yeniden uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 06.03.2019 gün ve 94660652-105-58-17356-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.03.2019 gün ve 2019/26428 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253/4. maddesinde; "Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır." hükümleri yer almaktadır.
İnceleme konusu somut olayda, 15.05.2018 havale tarihli tutanakta, 14.05.2018 tarihinde müşteki ve vekili ile görüşüldüğü, uzlaşmanın hukuki mahiyeti ve sonuçları hakkında bilgi verildiği, 15.05.2018 tarihinde müşteki vekilinin uzlaştırma teklifini kabul etmediği tutanak altına alınmakla ve 21.03.2018 tarihli vekaletname ile müşteki tarafından vekiline uzlaştırma hususunda yetki verildiği anlaşılmakla, müşteki vekiline yapılan teklifin geçerli olmadığı gerekçesi yerinde olmadığından, Sivas 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/298 esas 2018/140 karar sayılı kararında dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Sivas 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/298 esas 2018/140 karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.