Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/12820 Esas 2017/1093 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12820
Karar No: 2017/1093
Karar Tarihi: 27.02.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/12820 Esas 2017/1093 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/12820 E.  ,  2017/1093 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/12/2014 tarih ve 2014/898-2014/493 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkillerinin İmar Bankası A.Ş. nezdindeki müşterek off shore hesabında 31.305,00 TL ve müvekkili ...’a ait off shore hesabında ise 55.358,00 TL bulunduğunu, müvekkillerinin hesabındaki paraların bankaya el konulması nedeni ile ödenmediğini, ...’da mukim Off Shore Ltd.’den paranın tahsilinin mümkün bulunmadığını, TMSF’nin 03/07/2003 tarihinden itibaren bankanın yönetimini ve denetimini uhdesine almasına rağmen müvekkilinin parasını ödemediğini, banka yöneticilerinin bankaya el konulmadan önce yaptıkları hukuka aykırı iş ve işlemler nedeni ile sorumlulukların bulunduğunu ileri sürerek toplam 86.663,00 TL’nin 03/07/2003 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; dava konusu işlemin idare tarafından ihdas edilen bir işlem olması sebebiyle bu tür davaların idari yargıda açılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; TMSF tarafından İmar Bankası A.Ş. hakkında verilen kararın idari bir karar olduğu, idari kararlar aleyhine açılacak davalarda görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, off shore hesabına yatırılan paranın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı TMSF"nin idari eylem ve işleminden kaynaklanmamakta olup, davalı İmar Bankası T.A.Ş"ye izafeten TMSF"ye karşı işbu dava açılmıştır. Oysa, dosya kapsamından ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2004/132 esas ve 2005/361 karar sayılı ilamı ile İmar Bankası T.A.Ş"nin iflasına karar verildiği anlaşılmakta ve dolayısıyla davacının dava açarken davalı olarak İmar Bankası T.A.Ş.’ye izafeten TMSF’yi göstermesinin temsilcide yanılma niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, dava dilekçesinin Müflis İmar Bankası T.A.Ş. İflas İdaresi’ne tebliği sağlanarak, davaya iflas masasına kayıt kabul davası olarak devam edilmesi ve davanın tüm hüküm ve sonuçlarının buna göre değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.