17. Hukuk Dairesi 2017/3788 E. , 2019/11149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ...’dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştğini, davalı borçlunun aciz halinde olduğunu, adına kayıtlı gayrımenkulleri davalı ...’a düşük bedeller ile devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline, cebri icra yetkisi verilmesine bu mümkün olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 102.000,00 TL"nin 11.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalı ... Akyoldan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş hüküm süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Mahkemece; dava konusu gayrımenkullerin satışına ilişkin davalılar arasında imzalanan protokolün adi nitelikte olduğu, bu protokole konu çeklerin keşide tarihlerinin de davanın açıldığı tarihten sonra, cevap dilekçesi için ek süre talep edildikten sonraya denk geldiği, davalı ...’ın 30.10.2015 tarihinde yaptığı EFT nin taşınmaz satımına ilişkin olup olmadığının anlaşılmadığı, gayrımenkullerin tapuda gösterilen satış bedelinin de gerçek değerine göre düşük olması gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
Somut olayda davacı 23.10.2015 keşide tarihli 26.10.2015 ödeme tarihli 200.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak davalı borçlu ... aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/14015 sayılı dosya ile icra takibi başlatmış, takip borçlu aleyhine kesinleşmiş, davalı borçlunun da 01.12.2015 tarihli haciz tutanağına istinaden aciz halinde olduğu da anlaşılmıştır. Davacı alacaklı davalı borçlunun adına kayıtlı, ... İli, ... İlçesi, Saraydam mevkii, 378 parselde 5 nolu, 17 nolu ve 18 nolu bağımsız bölümlerin aynı gün 11.11.2015 de 34.000,00"er TL bedel ile devredildiği, davalıların mal kaçırma gayesi içinde olduğu gerekçesi ile iş bu davayı açmıştır.
Davalı ... vekili beyanlarında; dava konusu gayrımenkulleri gerçek değerinden toplamda 512.000,00 TL bedel ile satın aldığını, davalı borçlu ile aralarında düzenlenen protokole göre ödemelerin çek ile yapılacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin imzalandığı gün davalı borçlunun hesabına 40.000,00 TL eft yapıldığını, ... 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/14013 sayılı dosyasına davalı borçlu adına 97.500,00 TL ödeme yaptığını, protokol gereğince çeklerin ödendiğini beyan etmiştir.
Davalı borçlu ... ile davalı 3. kişi ... arasında imzalanan 30.10.2015 tarihli adi nitelikteki protokolde ödemelerin çek ile ödeneceği imza altına alınmıştır. Çek ticari hayatta vadeli ödeme aracı olarak kullanılmakta olup, çeklerin ileri tarihli düzenlenmesi hayatın olağan akışına uygun olmasına, davalılar arasında dava konusu gayrımenkul satımı haricinde bir ticari ilişki olduğunun da iddia edilmemiş olmasına, taraflar arasındaki protokolün imzalandığı gün olan 30.10.2015 tarihinde 40.000,00 TL bedelin Kuzey İzmir Akaryakıt firmasına eft yapılmasına, bu firmanın davalı borçlunun firması olduğunun, protokole konu çeklerin de tahsil edildiğinin anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de mahkemece dava konusu gayrımenkullerin tasarruf tarihindeki gerçek değerlerini bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile belirlemeksizin gayrımenkullerin gerçek değeri ile satım değeri arasında aşırı oransızlık olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değilidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.