Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9730 Esas 2017/1090 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9730
Karar No: 2017/1090
Karar Tarihi: 24.02.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9730 Esas 2017/1090 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar tarafından istenilen şirket müdürünün azli ve kayyım atanması davasında, dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine dair karar verilmiştir. Yargıtay'a gönderilen dava dosyasında, davacı vekili tarafından taraflar arasındaki anlaşmadan bahisle davadan feragat ettikleri belirtilmiştir. Feragat beyanının sonuç doğurucu nitelikte olduğu belirtilerek, yerel mahkeme kararının bozulması ve feragata ilişkin bir karar verilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.
HMK'nın 74. maddesi ile HMK'nın 307 vd. maddeleri feragatın sonuç doğurucu niteliğini belirtmektedir. Ayrıca, Yargıtay İBK’nun 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararlarına göre, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği belirtilmiştir.

11. Hukuk Dairesi 2016/9730 E. , 2017/1090 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki şirket müdürünün azli ve kayyım atanması davasında mahkemece verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı olup kesin yetki (dava şartı) nedeniyle davanın usulden reddine dair kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla, dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, aşamada davacı vekilinin 08.02.2017 tarihli dilekçesi taraflar arasındaki anlaşmadan bahis ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği gözlenmiş olmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü:
Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının, HMK"nın 74. maddesi ile HMK’nın 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, Yargıtay İBK’nun 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle, davacı yanın davadan feragatine ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yanın davadan feragatine yönelik bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin temyiz isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.