Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/19-313
Karar No: 2012/436
Karar Tarihi: 04.07.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/19-313 Esas 2012/436 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı firma, davalı şirkete ait faturaya dayalı alacakları için icra takibi yapmış, davalı itiraz etmiş ve borçlarını ödemiştir. Ancak takip işlemi başladıktan sonra yapılan ödeme nedeniyle davacı firma, icra takip giderleri ve vekalet ücreti talep etmiştir. Mahkeme ilk kararda, davacının bu talebine haklı olduğuna karar vermiştir. Ancak davalı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucu dosya yeniden ele alınmış ve davalının itirazı doğrultusunda takibin durduğu, bu nedenle takip eden masrafların ayrı bir dava konusu yapılamayacağı gerekçesiyle davacının talebi reddedilmiştir. Kanun maddeleri: 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. ve 440/1. maddeleri.
Hukuk Genel Kurulu         2012/19-313 E.  ,  2012/436 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/11/2011
    NUMARASI : 2011/1301-2011/1553

    Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 21.09.2010 gün ve 501/1086 E., K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 04.07.2011 gün ve 2010/14882 E., 2011/9429 K. sayılı ilamı ile,
    (...Davacı vekili, müvekkili şirketin faturaya dayalı alacağı nedeniyle davalı aleyhine Bandırma 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/159 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itiraz dilekçesi ile borcun ödendiğini belirterek itiraz ettiğini ve takibin 02.02.2009 tarihi itibariyle durduğunu, davalı borçlu şirketin 27.11.2008 tarihinde 3.000 Euro 14.01.2009 tarihinde 3.000 Euro, 19.01.2009 tarihinde 14.300 Euro olmak üzere toplam 20.300 Euro ödediğini, ancak takibe 14.01.2009 tarihinde başlanılmış olduğundan 17.300 Euro’nun takipten sonra ödendiğini, bu durumda davalının icra takibi yapılmasına sebep olması nedeniyle icra takip giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunu belirterek bu miktarın ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe konu faturanın borç ikrarına havi belge olmadığını, fatura konusu mal bedeli için müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini bu nedenle davacı tarafından ispat edilmiş temerrüt durumu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davalının takipten ve ödeme emrini tebliğinden önce ödeme yapmasına rağmen takibe başlanmasına sebebiyet verdiğinden icra takip giderleriyle vekalet ücreti ödemekle sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı tarafından takibe konu edilen alacağın ödeme emrinin tebliğinden önce ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bununla birlikte ödeme emrinin tebliğinden sonra süresinde davalı borçlu takibe ve borca itiraz etmiştir. Alacaklının icra takibi nedeniyle icra masrafları ve vekalet ücreti isteyebilmesi için takibe yapılan itirazı kaldırtması ya da iptal ettirmesi gerekmektedir. Davalı borçlunun itirazı ile takip durduğuna ve devamı sağlanmadığına göre alacaklı bu takip nedeniyle talep edebileceği icra masrafları ve vekalet ücretini ayrı bir davanın konusu yapamaz. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

              HUKUK GENEL KURULU KARARI

     Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, alacak istemine ilişkindir.
    Mahkemece; davalının takipten ve ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapmasına rağmen takibe başlanmasına sebebiyet verdiğinden icra takip giderleriyle vekalet ücreti ödemekle sorumlu olduğu gerekçesiyle davacının alacak talebinin taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece; yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile bozulmuştur.
    Mahkemece, daha önce değerlendirilmeyen ve ilk kararda yer verilmeyen “davacının dava dilekçesinin içeriğinde açıkça itirazın iptali veya kaldırılması ifadelerinin geçmemesinin o davayı itirazın iptali davası olmaktan çıkarmayacağı” kabul edilerek davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptaline karar verilerek, direnme olarak adlandırılan temyize konu hüküm oluşturulmuştur.
    Hükmü davalı vekili temyize getirmiştir. 
    Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Daire’ce mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
    Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek araştırma yaparak veya gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Yukarıdaki açıklamaların ışığında somut olayın incelenmesinde, mahkemece ilk kararda tartışılıp değerlendirilmeyen, bu nedenle de Özel Dairenin denetiminden geçmeyen ilk kararda alacak olarak değerlendirilen uyuşmazlığın direnme olarak adlandırılan kararda “itirazın iptali” davası olarak kabul edilerek davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptaline karar verilerek temyize konu hüküm oluşturulmuştur.
    Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu bu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; bozmadan esinlenilerek ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    Hal böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daire’ye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire’ye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 1086 sayılı HMUK"nun 440/1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.07.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi