21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4719 Karar No: 2016/5613 Karar Tarihi: 31.03.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/4719 Esas 2016/5613 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/4719 E. , 2016/5613 K. "İçtihat Metni"
Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının 27.11.2001 tarihinde sona erdiğinin bu tarihten sonraki SSK sigortalılığının geçerli olduğunun ve 01.12.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, Dava, davacının 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının 27.11.2001 tarihi itibari ile sona erdiğinin tespiti ile bu tarihten sonra 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespiti ve 1.12.2008 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulup, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını 23.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6645 sayılı Yasanın 56. Maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 63. maddesi oluşturmaktadır. 5510 sayılı Yasa geçici 63. maddesinde düzenlenen “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, bu maddenin yayımlandığı ayın sonu itibarıyla 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. …” hükmü gözetilerek, Kurumdan davacının sigortalılığının anılan yasal düzenleme kapsamına girip girmediği ve durdurulması gereken tarih sorularak ihtilaf konusu dönemde davacının 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri belirlenerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, mahkemece verilen red kararı eksik inceleme ve araştırma nedeniyle isabetsizdir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.