Esas No: 2018/455
Karar No: 2018/2133
Karar Tarihi: 04.06.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/455 Esas 2018/2133 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 3/1 yollamasıyla TCK"nın 314/2,
3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63
maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf
başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil” olacağının kabul edildiği gözetilerek;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; istinaf
aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen yetersiz belgeler ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alınan kayıtlara dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı Üye ..."in hükmün onanması gerektiğine dair karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY:
Sayın çoğunluğun; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih ve 2017/16.MD-956 E., 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas, 2015/3 Karar sayılı ilamına atıf ve tespitler yapıldıktan sonra, “…ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; istinaf aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen yetersiz belgeler ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alınan kayıtlara dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması” şeklindeki eksik araştırmaya ilişkin bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
Şöyle ki;
İnfaz koruma memuru olarak görev yaptığı sırada görevinden uzaklaştırılan ve 675 sayılı KHK ile ihraç edilen sanık ... hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan başlatılan soruşturma sonunda kamu davası açılmış ve Amasya Ağır Ceza Mahkemesince; sanığın örgüt içi gizli iletişimi sağlayan ByLock programını 545…2583 numaralı hattı üzerinden kurduğu ve kullandığı, inceleme
raporuna göre bu programı telefonuna olcaykoc@gmail.com uzantısı ile indirdiği, HTS kayıtlarına göre haklarında örgüt üyeliği suçundan soruşturma yürütülen şahıslarla görüşmeler yaptığı, örgütle iltisaklı dershaneye gittiği, haklarında aynı suçtan soruşturma yapılan şahıslarla aynı evde kaldığı, sosyal medya hesaplarından örgüt üyesi ve yöneticisi olarak haklarında soruşturma yürütülen şahıslar ile örgütle bağlantılı televizyon kanallarını takip ettiği, evinde yapılan aramada örgütle bağlantılı CD’lerin ele geçirildiği, başka dosya sanığı ... ve Gizli Tanık 4’ün beyanlarına göre örgütün toplantılarına katıldığı, örgütle iltisaklı olması nedeniyle görevinden ihraç edildiği hükme dayanak yapılarak, sanığın üzerine atılı FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğunun kabulü ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih ve 2017/16.MD-956 esas, 2017/370 sayılı, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih ve 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararlarında; ByLock’un örgütsel iletişimde gizliliği sağlamak amacıyla kurulup kullanıldığının kesin olarak tespiti halinde tek başına mahkûmiyete yeterli olacağına, ayrıca ByLock içeriklerinin belirlenmiş olmasının aranmayacağına vurgu yapılmış, Dairemizin aynı kararında; ByLock iletişim sisteminde her kullanıcının kendisine ait bir adet tanımlı ve birbirinden farklı ID numarası olduğuna, sisteme girişte uygulamanın kullanıcıya kendisine özgü ve kimliği niteliğini taşıyan bir ID numarası verdiğine, ByLock uygulaması kurulduktan sonra kişiye otomatik olarak bir ID numarası tahsis ettiğinden dolayı benzer yapıda ki diğer anlık mesajlaşma uygulamaları gibi telefonun kişi listesi ile uygulamanın kişi listesinin senkronize olmadığına, ByLock iletişim sisteminde kullanıcıların haberleşebilmesi için her iki tarafın önceden temin ettikleri ID numarasını (kullanıcı kimliği), kullanıcı adlarını ve şifrelerini eklemeleri gerektiğine, ancak bu aşamadan sonra taraflar arasında mesajlaşmanın başlayabildiğine, bu bakımdan kullanıcıların dahi istediği zaman bu sistemi kullanma olanağı bulunmadığına, bu kurgu sayesinde uygulamanın, sadece oluşturulan hücre tipine uygun şekilde bir haberleşme gerçekleştirilmesine imkân verdiğine işaret edilmiştir.
Başka bir ifadeyle, kişi ByLock programını telefonuna kurduğunda ID numarası (kullanıcı kimliği) alacak, karşı tarafında şifrenin yanında bu ID numarasını da eklemesi halinde ancak kişiler arasında mesajlaşma gerçekleşebilecektir.
Diğer taraftan;
Ceza muhakemesinde maddî gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak amaçlandığından, meydana gelen somut olayın ispatına yarayan her türlü vasıta delil olabilir ve hâkim bu vasıtalardan hangisini kabul edeceği hususunda takdir yetkisine sahiptir.
Bu nedenle maddî gerçeğe ulaşmak için her türlü delil kullanılabilir. Ancak suçun ispatı ve mahkûmiyet için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edildiğinde hâkim kararını vermeli ve davayı gereksiz yere uzatmamalıdır.
Dolayısıyla ceza uyuşmazlığına konu olay hukuka uygun yolla elde edilmiş bir delille kesin olarak ispatlanıyorsa artık bunun şekli olarak başka bir delile ihtiyaç duymayacağı da ortadadır.
Somut olayda;
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 15.08.2016 tarihli yazısı ve ekli Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2016 tarihli yazısı ekindeki çizelgede sanığın 545…2583 nolu GSM hattı üzerinden... USER ID numarasıyla, Amasya KOM şube müdürlüğünün 27.02.2017 tarihli yazısı ekindeki aynı tarihli “Yeni ByLock Sorgu Sonucu” raporunda ... nolu GSM hattı üzerinden ... imei numaralı telefondan ilk tespit tarihi 11.11.2014 olmak üzere ByLock programını kullandığının ve Amasya TEM şube müdürlüğünün 26.08.2016 tarihli yazısı ekindeki “Araştırma Raporu”nda ...nolu hattı üzerine ByLock hesabı bulunduğunun bildirildiği,
01.08.2016 tarihli “Arama ve El Koyma Tutanağı”nda, sanığın evinde yapılan aramada bulunan 48 adet CD ile 1 adet Samsung marka 35796205511800/4 ve 1 adet Samsung S6 marka 35947406145704/4 imei numaralı telefonlarla SİM kartlarına da el konulduğunun yazıldığı,
Amasya İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele şube müdürlüğünün 19.01.2017 tarihli “İnceleme Raporu” ile TEM şube müdürlüğünün 20.02.2017 tarihli “İnceleme ve Tespit Tutanağı”nda: -sanıkta ele geçen- Samsung marka SM-G925F Galaxy S6 Edge model 359474061457044 imei numaralı cep telefonu yapılan incelemelerde cihazın imajı üzerinde yapılan HEX sorgulamasında terör örgütünün iletişim aracı “ByLock” programının kurulumu sonrasında oluşan net.client.bylock.app uzantısının bulunduğu ayrıca bahse konu ByLock uygulamasına olcaykoc40@gmail.com e-posta adresinin referans olarak veya indirme işleminde kullanıldığının değerlendirildiğinin, ayrıca 20.02.2017 tarihli “İnceleme ve Tespit Tutanağı”nda kişi listesinde kayıtlı… isimli şahıs hakkında Suluova Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … sayılı soruşturma kapsamında işlem yapıldığının, 19.01.2017 tarihli “İnceleme Raporu”nda da dijital materyallere ait adli kopya üzerinde yapılan inceleme sonucu dijital materyaller içerisinde mevcut veya silinmiş halde tespit edilen verilerde terör örgütünün iletişim aracı “ByLock” uygulamasının tespit edildiğinin yer aldığı,
TEM Şube müdürlüğü görevlilerince düzenlenen “İnceleme Tutanagı”nda: sanığın evinde ele geçirilen CD’lerden 29 olarak numaralandırılanın içerisinde “Yeşeren Ümitler/Önden Giden Atlılar, Türkiye’den Dünyaya Sevgi Hareketi” başlıkları ile 1990 yıllarında dağılan komünizm ülkelerine “Fetullah Gülen cemaati” mensubu öğretmenlerin okul açmak üzere gitmelerini anlatan örgüt elebaşının fotoğrafının ve kesit olarak videolarının bulunduğu STV’de yayınlanmış olabileceği değerlendirilen 3 bölüm halinde ve 1990 yılında çekildiği değerlendirilen belgeselin, 30 nolu CD içerisindeki video dosyalarında ise “Turnalara tutunda gel” müziği eşliğinde örgüt elebaşına duyulan özlemi anlatan onun fotoğraflarının da yer aldığı 3 dk 58 sn uzunluğunda belgeselin, 3 dk 45 sn uzunluğunda örgüt elebaşının görüntülerinin, 1 dk 28 sn uzunluğunda şiir eşliğinde örgüt elebaşının fotoğraflarının, 4 dk 08 sn uzunluğunda örgüt elebaşının okuduğu “hizmete gideceğiz” konulu şiirin, 5 dk 16 sn uzunluğunda “hizmete gideceğiz” konulu şiirin, 4 dk 08 sn uzunluğunda örgüt elebaşı tarafından yapılan konuşma esnasında Çağrı filminden kesitlerin olduğu
videonun bulunduğunun tespit edildiği,
TEM Şube müdürlüğünün 01.08.2016 tarihli yazısı ekindeki aynı tarihli “Açık Kaynak Araştırma ve İnceleme Tutanağı”nda: sanığın sosyal paylaşım sitesindeki kişi ya da grup beğenilerinin https://www.facebook.com/olcay.koc.144... link adresi üzerinden tespit edilerek resimlemesinin yapıldığının, bu beğenilerden FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantısı olan şahısların işaretlendiğinin belirtildiği ve bunlara ilişkin görüntülere yer verildiği,
Başka dosya şüphelisi ...’ın müdafii huzurunda;
Emniyette 14.08.2016 tarihli ifadesinde özetle; 2010 yılında memur olduğunu, sanık ile aynı evde kalmaya başladıktan sonra sanığın kendisini ... ile tanıştırdığını, ...’in yanında ... cezaevinde infaz koruma memuru olan ...ve ... ile evlerine geldiğini, bu toplantılarda İskender’in Kuran-ı Kerim ve Said Nursi’nin kitaplarını okuduğunu, birkaç defa onun kendilerini evine davet ettiğini, aynı şekilde orada da sohbetler yaptığını, bu sohbetlerin genellikle ayda bir ya da iki kez olduğunu, bazen de hiç olmadığını, 2013 yılı Mart ayında askere gittiğini, 17-25 Aralık olaylarında askerde olduğunu ve yapının dini cemaat olmadığını öğrendiğini, askerlik dönüşünde irtibatını kestiğini,
Balıkesir 2. Sulh Ceza Hakimliğinde 16.08.2016 tarihli sorgusunda özetle; emniyette verdiği ifadenin doğru ve kendisine ait olduğunu, aynı işyerinde çalışıp aynı evde kaldığı sanığın eve çağırdığı bir kişi ile ayda bir sohbet ettiğini bildiğini, bu sohbetlere nadirde olsa kendisinin de katıldığını,
Gizli Tanık 4’ün;
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 07.02.2017 tarihli ifadesinde özetle; 2011 yıllarında sanık ..., ’un bazen ...’ın evinde bazen de sanığın evinde sohbetlere katıldığını bildiğini, daha sonra ...’ın bildiği kadar Bursa’ya tayininin çıktığını, diğerlerinin 17-25 Aralık sürecinden sonra da sohbetlerine devam ettiklerini, sohbetlerde ilk başta dini konuların işlendiğini, FETÖ liderinin kitaplarının, haftalık konuşmalarının dinlenildiğini, ayrıca Risale-i Nur kitaplarının okunduğunu, ancak 17-25 Aralık sürecinden sonra sohbetlerde siyaset konuşulmaya başlandığını, hükümetin kötülendiğini, sanığın bu şekilde 17-25 Aralık sürecinden sonra da devam ettiğini,
05.05.2017 tarihli duruşmadaki beyanında özetle; sanığı tanıdığını, sanığın örgütün toplantılarına katıldığını bildiğini ve bizzat gördüğünü, 17-25’e kadar siyasi konuşmaların olmadığını, 17-25’ten sonra hükümet aleyhine konuşmaların olduğunu, kendisinin ve sanığın bu toplantılara 17-25’ten sonra da bir süre devam ettiğini, kendisi bıraktıktan sonra sanığın bir süre daha devam ettiğini bildiğini, kendisi bıraktıktan sonra sanığın kendisini sohbetlere çağırmaya devam ettiğini, o nedenle sanığın devam ettiğini bildiğini, sanığa ülkeye ihanet edenlerin toplantılarına katılmayacağını söylediğini, sohbette hükümet için eleştiriler yapıldığını, sanığın da buna inandığını,
Söyledikleri,
Sanık müdafii huzurundaki aşama savunmalarında; suçu inkâr etmekle birlikte;
03.08.2016 tarihinde emniyette özetle: ... nolu GSM hattını yaklaşık 9 yıldır kullandığını, 2010 yılı Mayıs- 2015 Temmuz tarihleri arasında Balıkesir L Tipi Kapalı İnfaz Kurumunda, yaklaşık bir yıldır da Amasya’da infaz koruma memuru olarak çalıştığını,....144 isimli facebook hesabının kendisine ait olduğunu, ...’nın kendisince doğru bulduğu yazılarına sosyal medyada beğeniler yaptığını, Balıkesir’de görev yaptığı dönem içerisinde ... ve ... ile aynı evde kaldıklarını, 17-25 Aralık 2013 tarihinde Hükümet yetkililerinin açıklamaları, basında çıkan haberler ve açıklamalar sonucu bu yapılanmanın illegal yapılanma olduğunu anladığını,
03.08.2016 tarihinde Cumhuriyet Savcılığında özetle: emniyette verdiği ifadeyi aynen tekrar ettiğini, ... ve ... ile 2010-2015 yılları arasında kaldığını, 2014 yılında ...’in evden ayrıldığını, CD’lerin içerisinde bulunan görüntülerden haberinin olmadığını, bunların ev arkadaşlarına ait olabileceğini,
Amasya Sulh Ceza Hakimliği’nde 03.08.2016 tarihinde özetle: ... ve ... ile 2010-2015 yılları arasında kaldığını, 2014 yılında Erdem’in evden ayrıldığını, bilgisayarı adı geçen şahıslarla birlikte kullandığını, CD’lerin bunlara ait olabileceğini, Balıkesir’de eşyalarını toplarken çanta içerisinde bulunan CD’lere dikkat etmediğini, bu surette yanında gelmiş olabileceğini,
13.04.2017 tarihli duruşmada özetle: ÖSS için bir yıl Kırşehir’de bir yıl ...dershanesine gittiğini, bu dershanenin “cemaatle” bağlantılı olduğunu bildiğini, ByLock programını indirmediğini ve kullanmadığını, ByLock sorgu çıktısında 11.11.2014 tarihinde bu programı kullandığı iddia edilmesine karşın Samsung marka S6 model telefonu 19.03.2016’da aldığını, gizli tanığın şahsına yönelttiği iddiaların tamamen gerçek dışı ve iftira olduğunu, hiçbir zaman cemaat ve terör örgütüne ait herhangi bir toplantı, sohbet, konferans ve benzeri programlara katılmadığını, bahsedilen isimlerin ev ve mesai arkadaşları olduğunu, evi bekar evi olduğu için mesai arkadaşlarının hemen hemen hepsinin bir etkinlik yapılacağı zaman evine gelip gittiklerini, onların herhangi bir cemaat ve terör örgütüyle bağlantısı olduğundan bilgi ve görgüsünün bulunmadığını, düzenlemiş oldukları bu etkinlikler esnasında zaman zaman olsa da ülkenin içinde bulunduğu durumlardan dolayı siyasi konuşmalar olduğunu,
Yine sanığın,
04.01.2017 tarihli dilekçesinde: ByLock adlı programı bilinçli olarak hiçbir şekilde indirmediğini ve kullanmadığını, sosyal medya üzerinden vakit geçirmek ve eğlence amaçlı chat programlarını indirip kullanmaya çalıştığını, adı geçen programı tam olarak indirip indirmediğini hatırlamadığını,
19.04.2017 tarihli dilekçesinde de; ev aramasında çıkan CD’lerin kendisine ait olduğunu mahkemenin huzurunda belirttiğini,
İfade ettiği,
TEM Şube müdürlüğü görevlilerince düzenlenen 21.04.2017 tarihli “Araştırma
ve CD İnceleme Tutanağı”nda: sanığın, Bahçelievler mah. 323. Sk….Altıeylül/Balıkesir adresinde ...; Bahçelievler mah. Ekin Sk….Altıeylül/Balıkesir adresinde ... ve ... ile birlikte kaldığının, bu şahıslar hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında KOM Şube müdürlüğünce işlem yapıldığının tespit edildiğinin belirtildiği,
Amasya İl Emniyet Müdürlüğü TEM şube müdürlüğünün 17.03.2017 tarihli yazısı ekindeki aynı tarihli “HTS İnceleme Tutanağı”nda: HTS kayıtlarının bulunduğu CD içeriğinde yapılan inceleme ve 545…2583 numaralı GSM hattı ile 01.06.2014-02.08.2016 tarihleri arasında arama/mesaj şeklinde görüşme yapan şahıslarla ilgili veri tabanı sorgulamalarında, haklarında soruşturma bulunan 24 şahıs ile görüşme/mesaj kaydının olduğunun, bunların arasında ..., ve ...’un da bulunduğunun tespit edildiği,
Nazara alındığında; sanığın atılı silahlı terör örgütü üyesi olma suçu sübut bulmuş olup, mahkemece de hükme dayanak alınan bu deliller duruşmada okunarak, sanık ve müdafiine diyecekleri sorulmuş ve tartışması yapılmıştır.
Görüldüğü üzere, sanığın, örgüt mensuplarının iletişiminde kullandığı kriptolu iletişim ağı ByLock"u telefonuna kurduğunun ve bu programı örgütsel iletişimde gizliliği sağlamak amacıyla 545…2583 nolu GSM hattı üzerinden 249559 USER ID numarası (kullanıcı kimliği) alarak kullandığının belirlendiği, ayrıca suçun sübutu açısından belirleyici tek delil olmayıp, periyodik olarak evinde örgütsel nitelikte toplantılar düzenlediği, evinde ve başka yerlerde yapılan bu toplantılara katıldığı, yapının illegal olduğunun yetkililerce kamuoyuna bildirilmesine ve Milli Güvenlik Kurulu’nun karar ve değerlendirmelerine rağmen 2014 yılı ve sonrasında da örgütsel nitelikteki toplantıları düzenleyip katılmak, yapıdan ayrılmak isteyen şahsı bu toplantılara çağırmak ve haklarında aynı suçtan soruşturma bulunan kişiler ile iletişim ve irtibat içerisinde bulunmak suretiyle faaliyetlerini yürüttüğü kovuşturma aşamasında toplanan delilerden anlaşılan sanığın örgüt hiyerarşisinin içerisinde yer aldığı sabittir.
Hukuka uygun yolla edinilen ve mahkemenin de hükme dayanak yaptığı bu somut deliller suçun sübutu açısından yeterlidir.
Nitekim gerek yerel mahkeme gerekse istinaf mahkemesi kararlarında bu delilleri esas almış olup istinaf aşamasında dosyaya gönderilen ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına dayandırmamışlardır. Kaldı ki, -sanığın ... nolu GSM hattı üzerinden... USER ID numaralı ByLock kullanıcısı olduğunu da bildiren- bu tutanak somut dosyada suçun sübutunu belirleyici değil, aksine Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 15.08.2016 tarihli yazısı ve ekli Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2016 tarihli yazısı ekindeki çizelgeyi, Amasya İl Emniyet Müdürlüğü KOM şube müdürlüğünce gönderilen 27.02.2017 tarihli “Yeni ByLock Sorgu Sonucu” raporunu, TEM şube müdürlüğünün 26.08.2016 tarihli yazısı ekindeki “Araştırma Raporu”nu ve mahkemenin kabulünü teyit edici niteliktedir. Dolayısıyla bu tutanağın sanığa atılı suçun kanıtlanmasında artık bir önemi de bulunmamaktadır. Bu nedenle okunması gerekmediği gibi, okunması halinde de sonuca etkili değildir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamı ve yerel mahkemenin hükme esas aldığı deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Sanığın silahlı terör örgütünün üyesi olduğuna ilişkin kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı, bu nedenle; CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ve diğer yönleri de yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA karar verilmesi gerektiği görüşüyle, sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılmamaktayım.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.