Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/5-180
Karar No: 2012/434

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/5-180 Esas 2012/434 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, kamulaştırmasız olarak el atılmış bir taşınmazda irtifak hakkı bedelinin tahsil edilmesi istemine ilişkindir. Davacılar, üzerine enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için 50 TL alacağın tahsilini talep etmişlerdir. İlk olarak davalı TEDAŞ yönünden dava reddedilirken, davalı TEİAŞ yönünden dava kabul edilmiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında yapılan yeniden yargılamada mahkeme, önceki kararda direnmiştir. Tarafların bozma ilamına uyulmasını istemiş olmaları nedeniyle ve kamu düzenini ilgilendiren bir konu olmadığı için mahkemece direnme kararının verilemeyeceği, bozma ilamına uyulması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı usul yönünden bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (1086) Madde 429
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100) Geçici Madde 3
Hukuk Genel Kurulu         2012/5-180 E.  ,  2012/434 K.
  • İRTİFAK BEDELİNİN TAHSİLİ DAVASI
  • TARAFLARIN BOZMAYA UYMA TALEBİ
  • MAHKEMENİN RE"SEN DİRENME KARARI VERMESİ
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 429
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Geçici Madde 3

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “irtifak bedelinin tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çaycuma Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.03.2010 gün ve 2008/2314 E. -2010/751 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar TEİAŞ ve TEDAŞ vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5 Hukuk Dairesinin 26.10.2010 gün ve 2010/10649-18419 sayılı ilamı ile,

(Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, davalı TEDAŞ yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı TEİAŞ yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı TEDAŞ ve TEİAŞ vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.    

Davaya konu teşkil eden arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve irtifak hakkı karşılığının tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;

1-Dava konusu taşınmazda, davalı idare tarafından irtifak kamulaştırması yapıldığı ifade edilmiş olup, kamulaştırma tebligatı 25.06.1982 tarihinde davacıların murisi İsmail"in birlikte sakin oğlu (davacı) Celal"e tebliğ edilmiş, Çaycuma Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/962-733 sayılı dosyası ile de tescil kararı verilmiştir.

Bu durumda; mahkemece, kamulaştırma krokisi taşınmaza aplike edilmek suretiyle bu hattın dava konusu irtifak hakkı ile aynı olduğunun tespit edilmesi halinde, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

2-Hakkında açılan dava pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilen davalı TEDAŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,

Doğru görülmemiştir.)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

TEMYİZ EDEN: Davalılar TEDAŞ ve TEİAŞ vekilleri 

                   HUKUK GENEL KURULU KARARI 

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava; kamulaştırmasız el atılan taşınmazda irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Davacılar vekili, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için  fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek sureti ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, dava kabul edilmiş, hükmün yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulması üzerine, mahkemece önceki gerekçeler ile direnilmiştir.

İşin esasına girmeden önce tarafların bozma ilamına uyulmasını istemesi karşısında mahkemece direnme hükmü verilip verilemeyeceği, konusu önsorun olarak tartışılmıştır.

6100 sayılı HMK geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1086 sayılı HMUK 429. maddesine göre Yargıtay’ın bozma kararı üzerine hakim tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, bozma ilamına uyulup uyulmayacağına karar verir. Görülüyor ki hakim bozma ilamına uymak zorunda olmayıp eski kararda direnebilir. Eş anlatımla hakim kural olarak Yargıtay bozma kararına uymak ya da bu karara karşı direnme kararı vermek konusunda tarafların istekleri ile bağlı olmayıp, serbest takdir yetkisine sahiptir.

Ancak bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden göz önünde bulundurması gereken sebeplerden olmaması halinde taraflar veya vekilleri bozma kararına uyulmasını istemişlerse artık mahkemece önceki kararda direnilemez. Bozma kararına uymak gereklidir.

Yargıtay’ın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulaması da bu doğrultudadır. (HGK 02.02.1983 gün 7-70, 25.5.1983 gün 377-580, 27.6.1990 gün 1990/293-400)

Uyuşmazlık konusu dosyada da bozma ilamı sonrasında davanın tarafları duruşmaya katılmış ve bozma ilamına uyulmasını istediklerini ifade etmişlerdir. Tarafların bu beyanı ve  ortada kamu düzenini ilgilendiren bir konu da olmadığına göre mahkemece kararında direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Mahkemece yapılacak iş, bozma ilamına uyarak bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapmak ve sonucuna göre karar vermek olmalıdır

Bu nedenle direnme kararı usul yönünden bozulmalıdır.

SONUÇ: Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, bozma nedenine göre temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca  karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.07.2012 gününde yapılan ilk görüşmede oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi