İftira - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/1435 Esas 2016/338 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1435
Karar No: 2016/338
Karar Tarihi: 18.01.2016

İftira - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/1435 Esas 2016/338 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2014/1435 E.  ,  2016/338 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Mahkûmiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya kapsamına göre, sanıklar...ve ...in kollukta alınan beyanlarında mağdurun bıçakla kendilerini yaraladığından bahisle şikâyetçi oldukları, bu şikâyet üzerine mağdur ..."ın tutuklanarak yaklaşık 45 gün süreyle cezaevinde kaldığı, sanıkların mağdur hakkında henüz dava açılmadan dosyaya sundukları 23.02.2009 tarihli dilekçeler ile mağdurun kendilerine böyle bir eylemde bulunmadığını ifade etmeleri ve yargılama aşamasında da benzer şekilde beyanda bulunmaları üzerine,... hakkında beraat kararı verilip sanıklarla ilgili iftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından işlem yapılması için ihbarda bulunulmasından sonra atılı suçlardan açılan davada sanıkların 5237 sayılı TCK"nın 267/4. maddesi yollamasıyla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan eylemlerine uyan TCK"nın 109/1, 3-b maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de, olayın gelişimi ve sanıkların alınan savunmaları da dikkate alındığında üzerlerine atılı iftira suçunun kanuni unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından, müsnet suçlardan beraatleri yerine dosya kapsamıyla bağdaşmayan gerekçelerle yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmedilmesi,
    Uygulamaya göre de;
    Olayın mahiyeti ve dosya kapsamı nazara alındığında, sanıkların mağdura karşı işledikleri kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda icrai hareket yönünden değerlendirme yapıldığında, haklarında TCK"nın 109/3-b. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığı gözetilmeden, ayrıca sanıkların kolluk beyanlarında mağdura ilişkin kasten yaralama iddiasında bulunduktan sonra ve henüz kovuşturma başlamadan önce 23.02.2009 tarihli dilekçelerle beyanlarından döndükleri anlaşılmakla, haklarında TCK"nın 269/2. maddesi uygulanmak suretiyle indirim yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması neticesinde fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanık ... ile sanık ... müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


































    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.